Önemli yazılar
yenisoz.com.tr/semih-akseker-t... - 10.08.2017 - Demokrasi üzerine mülâhazalar... (Politikacılar ve bilge/münevverler) - 03.08.2017 - Rant riba mıdır, meşru mudur? - 27.07.2017 - Fakirlik ile değil zenginlik ile mücadele edilmeli - 20.07.2017 - Yol ve yatırımların ağır bedeli - 13.07.2017 - Otoyol ve köprü kim/ne için -
"PASİF-AKTİF NİHİLİZM!.."
-"... “Pasif Nihilizm”, hayatın inkârı. Yani hayata karşı duyarsızlaşma, dünyanın sorunlarına karşı duyarsızlaşma. Neo-Paganizm. Neo-Pganizm biçimlerinin yaygınlaşması. Medya endüstrisi, futbol endüstrisi, filan üzerinden din dışı kutsallıkların icad edilmesi. Din dışı kutsallıklarda patlama... “Aktif Nihilizm”, Hakikatin inkarı. Orada artık, pasif nihilizmde deizm varsa, kendini ifade biçimi olarak, Aktif Nihilizm’de ateizm biçimine dönüşüyor. Bunu Avrupa yaşıyor şu an. Pasif Nihilizmi de yaşıyor, aktif Nihilizmi de yaşıyor. Amerika pasif Nihilizm yaşıyor, aktif Nihilizme geçiş yapmadı. Hâlâ “halaluya halaluya” diye bağırıp çağırıyor. Evangelizme ihtiyaçları var adamların, toplumu bir arada tutacak bir şeye ihtiyaçları var. Batı uygarlığını ne aktif tutuyor? İki şey var: Bir para, iki libido. Meseleyi iyi çözmek lazım. Fakat bu bir uygarlığın yaşadığı anlamına gelir mi? Hayır. Tam tersine can çekiştiği anlamına gelir..." (Akademya Dergisi, III. Dönem 5. say- Güz/Ekim 2018, "Salih Mirzabeyoğlu Özel Sayısı" Vesilesiyle Yusuf Kaplan' la Röportaj)
Reklam
"KAVGA BİTİNCE LAFTA BİTİYOR..."
- "... Bir zaman, üniter devlet… Amerika Birleşik Devletleri üniter bir devlet değil meselâ. Üniter devletini falan bırak sen! Neticede mesele şuradadır; buradaki şu doğan problemleri ne türlü çözeceksin? Yok, “biz birbirimizden kız aldık, kız verdik, biz birbirimizi çok severiz, komşuyuz” filân… Bunlar ölçü olmaz ki… Sen o ona bakarsan, çocuğunun kafasını yardın, karının gözünü çıkardın, bilmem ne yaptın. Bu tip misâllerle bu hikâyeler olmaz ki! Neticede şöyle bir hâdise var, sen ne diyorsun; “ben Kürt’üm.” Bana sonuna kadar anlat Kürtlüğünü… Bakın dikkat edin; kavganın bittiği yerde lâf bitiyor. Bunu da bir hayli emek sahibi olarak söylemek durumundayım: Meselâ, her toplumun hafızası, süzülmüş olarak lûgatında topludur neticede. Şimdi, herkes kendi dilini sahici olarak izâha kalksa, millet birbirini zenginleştirir. Amerika’dan, Avrupa’dan, şuradan buradan bu kadar kelime sızıyor buraya; bu ihtiyaçtan dolayı olan bir şey değil mi? Yâni sen bunu temellendir; edebiyatınla temellendir, ilminle temellendir, bilmem neyinle temellendir… Onun yerine, kestirmeden bağıntılar… (SALİH MİRZABEYOĞLU, 29 Kasım 2014 ADALET MUTLAK'a Konferansı)
Perran Kutman anlatıyor: "Amerika'da böbrek sancım tuttu. Taş düşürüyordum. Ambulans geldi. Avazım çıktığı kadar bağırıyorum. İlk defa böyle bir ağrıyla karşılaşıyorum. Bir yandan da 'anneciğim..anneciğim..' diye bağırıyorum. Bunu Türkçe söylediğim için ağrıyan yerimi söylediğimi sandılar. Birbirlerine bakıp 'acaba orası neresi?' diye soruyorlar Ben, 'annemi çağırıyorum' dedim. 'Kaç yaşında kadın, bunun bir de annesi mi var, onu niye çağırıyor ki?' dediler muhtemelen.. Biz böyle durumlarda 'anne' deriz. Onlarda öyle bir şey yok ki; 'mamy..mamy..' diye ağlayan Amerikalı mı var?.. Evet, belki de ' ANNE ', bizim ' AĞRIYAN YERİMİZ '..." ANNE : Sonu olmayan bir kitaptır.. Bittiği yerde hayat da biter..
"Her zaman önden gidenler Amerika'yı keşfeder. Daha iyisi için çok çalışmak gerekiyor. Her zaman önden gidenlerden olmak için." -Aceti
Uzay Hukuku
UZAY HUKUKU ve SORUNLARI ÜZERİNE Uzay Hukuku uluslararası kamu hukukunun görece yeni bir alt dalı sayılır. Gök cisimleri dahil, uzayı, uzayın keşfi ve kullanımındaki bütün faaliyetlerin usul ve esaslarını belirler. Diğer hukuk dallarının gelişmesi tarihte çok eskilere giderken, uzay hukuku alanı ortaya çıkalı daha 100 yıl olmamıştır. Kamu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.