Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İsimlerin hayatı tamamlandığına dair taşıdığım sarsılmaz inançla, hayat hakkı ihlâl edilmiş bir aşk olmasın benimki diye, onun ismini merak ettim. Bilmeyişimle merak ettim ben. İsmi koyulmuş fakat henüz sebepler âleminden mümkünler âlemine düşmemiş olanların arasından düşsün benim hakikatime diye, başka bir şeyi değil, onun ismini merak ettim. Bir ismi olmalıydı. Ve ben o ismi mutlaka hatırlıyor olmalıydım, bütün ruhların bir araya toplandığı ezel meclisinde onun ismi benim kulağıma fısıldanmış olmalıydı...." İSİMLE ATEŞ ARASINDA - NAZAN BEKİROĞLU
"Hayat dediğin de şunun şurasında bir deftere iz düşülmüş bir isimden başka neydi ki?" İSİMLE ATEŞ ARASINDA - NAZAN BEKİROĞLU
Reklam
Sen saçlarını tararsın. Ben seni, puslu aynanın içinde bir resim, ağır ağır uçuşan perdenin üzerinde bir gölge olarak fark ederim. Masal keser dört bir yan. Seni yeşiller içinde bir cennet çiçeği velvelesinde ilk kez gördüğümde, sen o musun, diye sormam bile. Bilirim ki rengini gizlesen kokunu saklayamazsın, perdeni çeksen ışığını boğamazsın... Nazan Bekiroğlu - 'Baran'; Fıtratın Dili
Dünya nimetinde gözüm yok ama bir zeytin ağacının gölgesinde bir bardak çay olursa olsun... Nazan Bekiroğlu
Bırakın Tanrı aşkına roman kahramanları olmayı, ya da tiyatro. Bir gün Hamlet'siniz, bir gün Ophelia. Bir gün Raskolnikov'sunuz, bir gün Esmaralda. Don Kişot? Belki baştan beri ve hala. O yüzden ya zaten hep roman kahramanlarısınız. Neden ama? Romanın karakteristiğidir doğru; biz de biliyoruz romanın dünyasında şık duranın gerçek hayatta dayanılmaz olduğunu. Ya da tersinden okuyalım cümleyi: "Ne kadar trajik olursa olsun, romanda anlatılanların insanda aynını yaşama arzusu uyandırdığını." Gerçek hayatta tahammülü imkansız olan, romanda pekala dayanılır duruyor. Gerçek hayatta dayanamayan, bir roman kahramanına dönüştürünce kendisini, pek hoş dayanıyor. Bunun için sürekli roman kahramanları oluyorsunuz. Böylesine kendiniz olmaktan kaçıyorsunuz. (Mor Mürekkep .Nazan BEKİROĞLU )
“verin kitaplarınızı sevdiklerinize, arkadaşlarınıza.Başlasın satırların altını çizmeye. Sonra karşılaştırın sizinkiyle. Eğer altı çizili satırlarınızın en az dörtte dördü birbirini tutmuyorsa terk edin onu ya da izin verin o sizi terk etsin.” — Nazan bekiroğlu/Mor mürekkep
Reklam
Özleyenler bilir; uyku bir gereksinim değil, sığınma talebidir geceye... Nazan Bekiroğlu
Yaşamaya çalışmak, en büyük yorgunluktu. Nazan Bekiroğlu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.