Ah "Aytmatov" ah! Keşke yazmasaydın "Gün Olur Asra Bedel"i. Artık bu kitaptan sonra ne Aytmatov'un diğer kitaplarından zevk alabiliyorum ne de başka romanlardan...
Aslına bakarsanız bir nevi pişmanlık duyuyorum ve keşke "Gün Olur Asra Bedel"i yazarın diğer kitaplarından sonra okusaydım diyorum. Artık böyle bir başyapıt okuduktan sonra diğer kitaplardan pek de haz alamıyorsunuz. Beklentiniz düşük olmalı. Aksi takdirde çok da keyfi olmuyor.
Burada anlatmak istediğim Aytmatov'un eserlerini küçümsemek değil kesinlikle. Zaten bu kimsenin haddine değil. Ama üstâdımızın "Gün Olur Asra Bedel"i apayrı bir kitap hatta bence 20. yüzyılın en iyi 3 romanından biri. Diğer Aytmatov kitaplarını "Gün Olur Asra Bedel" kalitesi gibi bir beklentiyle okumayın. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Aytmatov'un tüm kitapları çok güzel ancak hiçbiri "Gün Olur Asra Bedel"in yanına dahi yaklaşamaz.
Gün olur asra bedel..
Bir cümle ile ne çok şey anlatmış yazar..
İyi kitap nedir” sorusunun cevabını bulmak zor değil. Bunu bizzat kitap söyler. Fakat iyi kitaba ulaşmak zahmetlidir. Çünkü “iyi okur” yıllara yayılan bir süreçten; sabırdan, meraktan, tutkudan oluşur. Bazen şans eseri de iyi kitaplarla yollar kesişebilir fakat şans bile iyi okur olmakla ilgilidir. Her kitap her okura göstermez
"... yeryüzünde bir gün geliyor, hak yerini buluyor, kimsenin yaptığı kötülük cezasız kalmıyor. Hak ve adalet var.. ve dünya yok olup gidinceye kadar da hep olacak..."
Gün Olur Asra Bedel / Cengiz Aymatov
Gün Olur Asra Bedel ardından Dişi Kurdun Rüyaları ile Aytmatov'u öğrenmeye devam💪🏻