Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Papazı öğretmenle karıştırmak istemiyorum.
Victor Hugo, yüz altmış yıl öncesinden, akılcı, hümanist, laik, aydınlanmacı eğitimden sapmanın bir ülkeyi nereye götüreceği konusunda tarihe not düşüyor, ders alınması için, tabii alınırsa… Teşekkürler Victor Hugo! Fransa. 15 Ocak 1850. Cumhurbaşkanı Louis Napoléon tarafından “Ruhban Partisi”nin (le Parti clérical) desteğiyle Milli Eğitim
Dinle Küçük Adam
Sana kendi içimdeki küçük adamı anlatmakla işe başlayacağım… “… ben ne kızıl, ne kara, ne de beyazım. Ben hıristiyan, yahudi, müslüman, mormon, poligam, homoseksüel, anarşist ya da boksör de değilim. Ben bir kadını/erkeği, onunla evli olduğumu kanıtlayan evlilik cüzdanına sahip olduğum ya da cinsel açlığımı doyurabilmek için değil, gerçekten
Reklam
Her seçimde, kaçınılmaz olarak CHP içindeki iktidar savaşına tanık oluyoruz. Bugüne kadar da "Neden böyle oluyor?" sorusuna gerçekçi bir cevap verilmediği için bu kavga hiç bitmiyor. Ancak şimdi geçmişte pek olmayan yeni bir durum var. İlk kez bir siyasi aktör, söylem düzeyinde de olsa sosyolojiyi hareketlendirdi ve oya
Arthur Schopenhauer
 - İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
İnsan eylemleriyle ilgilidir. Bu konu herkesi doğaldan etkiler, kimse de ona yabancı, ilgisiz kalamaz. Başka her şeyi eyleme bağlamak insan doğasının ayırıcı niteliğidir. Öyle ki, her dizgeli araştırmada, insan, eylemle ilgili bu bölüme (en azından içeriği onu ilgilendirdiği ölçüde) bütünün özü diye bakar. Böylece başka bir bölüme dikkat etmese
Gökler-yerler-alemler; yani 7 paralel evren ve Evrenimiz yoktu. 100 milyarlarca Galaksi yoktu. Katrilyonlarca yıldızlar yoktu. Karadelikler yoktu. Güneş sistemleri ve bizim "Güneş sistemi"miz yoktu. İnsanlar, cinler, hayvanlar ve bitkiler yoktu. Maddeler-atomlar-elementler yoktu. Protonlar, nötronlar, elektronlar, fotonlar ve çok sayıda
" Önceden hayat şartlarının her insan için aynı olduğunu, herkesin çektiği acının aynı olduğunu düşünürdüm. İnsanların farklı olduğunu hiç düşünmezdim. İnsanların dinlediği müzik bile aynı değilken bunu düşünmem çok saçmaymış, yeni yeni fark ediyorum. Çocuklukları bile aynı olmayan insanları nasıl aynı kefeye koyabilirim ki? Aynı havayı yaşamasak da aynı geleceği paylaşıyoruz. Aynı gökyüzünü, aynı çevreyi hatta ve hatta aynı teknolojiyi... Peki bunları neden fark edemiyoruz? Çünkü düşünmeyi, anlamayı, belki de anlatmayı bıraktık. Bu hale gelmemizde çabamız çok büyük. Bunu yapanlara çok yardımcı olduk. Yönlendirilmeyi biz seçtik, yönetmek yerine. İnsanlar artık deney fareleri gibi davranmayı seçti. Neden mi? Çünkü artık neyin ne olacağını düşünmekten herkes yorgun düştü. 'Acaba bunu yapsam ne olur? ', 'Bunu yaparsam insanlar ne der? ' , 'Etik açıdan uygun mu? ',vs. Yahu kendine dönüp de sor: 'Ben bunu yapacak insan mıyım? .Evet sorgulamamız gereken asıl mesele bu. Biz nasıl bir insanız? Nerede yanlış, nerede doğru yapıyoruz? Biz doğruyu yapabiliyor muyuz, yoksa sadece gösteriş peşinde miyiz? Bu soruları çoğaltabilirim aslında, daha da uzar. Biraz da çuvaldızı kendime batırayım. Kendimi de bu kefeye koyuyorum. Yaptıklarım benim tercihlerim mi yoksa ben de mi yönlendirilmeyi seçtim? İzlediğim dizi ve film sahnelerini bilinçaltımda hala çekmeye devam mı ediyorum yoksa? "
Reklam
Hüküm sürmek için Salih kul olmak gerekiyor. Benim bildiğim hükümlülük çok zengin olup dünyayı yönetmek değil. Benim bildiğim hükümlülük, Azim ve elde edilen başarının getirdiği özgürlüktür. Arkama dönüp baktığım da bu yaşıma yazdığım mektubu okuduğumda kendimden beklentilerim bugün içinde bulunduğum konumdan çok daha farklı. Geçmişi unut ama ders alarak. Geleceği planla ama bugün öleceğini de göz önünde bulundur. Bizler insanları değiştiremeyiz ama biz değişebiliriz. İnanıyorum ki biz salih kul olursak içimizdeki kötü insana hüküm sürebiliriz.. Ceylan
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.