Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Havada bir top bulut da olsa, sallanmak için birini bekler..
Kitap sahibine yürekten süzülen bir mektup. -Sevgili dost ,arkadaş ,can yoldaş ve yüzünü dahi hiç görmediğim can ahmed arif sevdalısı ; Biz bu topraklarda acılarla büyüdük. Geçenlerde bir yazımda ; ”biz mutluluğu yazmayı beceremeyiz kalemimiz hüzün ağlar " demiştim..Bir çok fotoğraf gördük ve yüreğimiz acılara aktı geçti. Her fotoğraf karesi
Reklam
Bak
Bak Güneş doğdu yeni bir gün başladı Bak sensiz geçiyor günlerim bak bitiyor yine Bak havada bulut yok gökyüzü açık seçik Bak sensiz gökyüzü bile hiç güzel değil Bak Güneş batıyor her zaman ki gibi Bak karanlığa doğuyor gözlerim yine Bak gökyüzü bile karanlık sensiz Bak gördün mü sensiz hiç güzel değil günlerim Bak Ay doğdu gece başladı yeniden Bak uykusuz gözlerim doğuyor gecelere Bak gördün mü gözlerim kıpkırmızı sensiz Bak görüyor musun gökyüzü kanlı sensiz Baksana, görsene beni, bitiyorum sensiz bugünlerde Baksana gökyüzü bile ağlıyor bizsizliğe Baksana seviyorum seni, sen sevmezsin beni Baksana yine seni seviyorum, sensiz Beyaz Mantolu Bay
" Sevdiğim yüzler, ah bir riyadan sıyrılsalar! " ~Havada Bulut / Sait Faik Abasıyanık
İnci Dakikaları
Sen bana yeni yılsın her dakika Her dakika bir yaşıma daha giriyorum Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın Ben bin parçaya bölündüm her parçasında Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın Erkek ağlar mı diyeceksin Hayberin kapısı ağlar mı
Kalem ile Kılıç
. "Alors, siz gerçekten en baştan anlatmaya başladığından emin misiniz?" Diye sordu genç adam bacak bacak üstüne atmış halde. Sırtını pek önemsemiyordu artık. . . "Bahçemde oturuyordum. Her şey sessiz sakindi, olurundaydı. Havada bulut, ruhumda tespit ettiğim hiç ur yoktu. Birden kendimi bahçemde, taşların dibinde biten çiçeğin yanında dizlerimin üstünde buldum. Neye uğradığımı şaşırdım, arkanızdaki çaydanlıktan çıkan buharlar gibi tütmeye başladım. Tam kendime ne yaptığımı soracaktım ki...Başladım İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya Hükümdarı Hiroto'nun 1924'te Prenses Nagako ile evlendiğini, evliliklerinin dinamiklerini, her evlilikte inişlerin çıkışların olabileceğini anlatmaya. Ağzımdan çıkanı kulağım duyuyordu duymasına da beynim algılamıyordu." . . Saçlarının dibinden küçük bir ter damlasının aktığını hissetti. "Faysal." Gözlerini açtığında ise kendisine seslenildiğine emin oldu. "Faysal?" Evet. Adı Faysal'dı.. .
Reklam
Evet, ilmektir boynumdaki ama ben kimsenin kölesi değilim! Tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya Tarantulaymış benim adım diyecek değilim. tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime rabb bellemiyeceğim. razı değilim beni tanımayan tarihe beni sinesine sarmayan tabiattan rıza dilenmeyeceğim. Gittim su çektim en derin kuyudan en hileli
Bir Aşka Vuran Güneş
Öyle sevdalar vardır, biter biter başlar; Buruk tatlar vardır, ağızda sürüp giden; Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor. Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor Ufkunuzda camları göksel konağının Ve bir yaz akşamı buhurdan gibi tüten Hanımellerinin morumsu buğusunda Bekliyor bahçenize dönük balkonunda Sarmaşık gülleri kokladıkça kırmızı Hüzünler,
-DECCAL-
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir. _Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
480 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.