Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sa’d ibn Hişam (radıyallahu anh) anlatıyor: Müminlerin anası Hazreti Âişe’ye, “Bana Peygamber Efendimizin ahlâkından bahseder misin?” dedim. Bana, “Sen Kur’ân okumuyor musun?” diye cevap verdi. “Tabii ki okuyorum.” dedim. Hazreti Âişe: “İşte; onun ahlâkı Kur’ân’ın ta kendisidir.” dedi. M. Yusuf Kandehlevi. Hayatü's Sahabe
Öneri Kitap Listesi
Tefsir Muhammed Ali Es-Sabûnî - Safvetü't-Tefasir (7 cilt takım) Diyanet - Kur'ân Yolu Tefsiri Kur'ân Meâli Hayrat Neşriyat Muhtasar Kur'ân-ı Kerîm Meâli Mahmut Kısa Kur'ân-ı Kerîm Meâli 2 cilt M. Yaşar Kandemir Meâl
Reklam
Hayâtü's Sahâbe'den
Hz. Hüseyin diyor ki: "Babama, Peygamber Efendimizin (s.a.v) arkadaşlarına karşı tutumundan sordum. Dedi ki: -Resûlüllah (s.a.v) devamlı olarak güler yüzlü, yumuşak huylu ve alçak gönüllü idi. Ne kaba, ne katı kalpli, ne bağırıp çağırıcı, ne küfürbaz, ne yerici, ne de şakacı idi. Hoşlanmadığı şeyleri görmezden gelirdi. Hiçbir ümit edenin ümidini kırmaz ve onu mahrum etmezdi. Kendi nefsi ile ilgili olarak münakaşa, mübalağa ve lüzumsuz şeyler olmak üzere üç şeyi yapmazdı. Halk ile ilgili olarak da üç şeyi yapmaz; kimseyi yermez ve ayıplamaz, kimsenin gizli hallerini araştırmaz ve sevabı olmayan şeylerden konuşmazdı."
Hz.Aişe radıyallahu anha anlatıyor: Rasulullah sallallahu aleyhi vessellem bir kişiyi askeri birliğin başına kumandan tayin ederek gönderdi.Adam namaz kıldırdığı zaman son rekatında devamlı ihlas sûresini okuyordu.Medine'ye döndüklerinde arkadaşları durumu Rasulallah (s.a.v)'e haber verdiler.Peygamber (s.a.v) "Sorun bakalım niçin böyle yapmış?" buyurdu.Kendisine sorulduğunda adam "Bu sûrede Rahman'ın sıfatlarından bahsedilmektedir.Bu yüzden onu okumayı çok seviyorum."dedi.Rasulullah (s.a.v) "Ona söyleyin Allah da (c.c.) kendisini çok seviyor. (Yusuf Kandahlevi Hayatu-s Sahabe) ا
Allah Rasulünün fakir bir adamın bir davranışına gülmesi.
Ebu hureyre(ra) anlatıyor; Birisi resulullaha geldi ve "Ya resulallah ben mahvoldum. Ramazanda ailemle münasebette bulundum." dedi. Allah resulü "bir köle azat etmelisin" buyurdu. Adam "Buna imkanım yokki" dedi. Resulallah "Öyle ise aralıksız 2 ay oruç tut" buyurdu. Adam "Buna da gücüm yetmez" dedi. Efendimiz "Altmış fakiri doyur o halde" buyurdu. Adam "buna da gücüm yetmez" dedi. O arada resulullaha bir sepet kuru hurma getirildi. Allah resulü "Soru soran adam neredeydi" dedi ve adama: "Al bu hurmayı sadaka olarak dağıt" buyurdu. Adam "Benden daha fakiri varmı? Allaha yemin ederim ki, Medinenin kara taşlı şu iki dağı arasında bizden daha fakir bir ev yoktur." dedi. Resulü Ekrem (sav) adamın bu cevabına o kadar güldü ki onun azı dişleri gözüktü. Sonunda resulullah o zata "Peki siz yiyin hurmaları" buyurdu. Hayatü-s Sahabe
Kadın arkadan yürür diyen paşalarımıza gelsin
Rasûlüllah kendisini neşelendirip hoşnut etmek için zaman zaman açık araziye çıkıldığında Hz. Âişe ile koşarak yarış bile yapıyordu. Nitekim Hz. Âişe'nin nakline göre: “Ben daha et tutmamış ve beli ince bir kız iken, bir sefer Peygamber Efendimiz'le birlikte yolculuğa çıktım. Peygamber Efendimiz bir yerde ashâbına: -Siz ilerleyin, dedi ve ikimiz arkada yalnız kalınca bana: -Gel seninle koşalım, dedi ve koşmaya başladık. Ben, onu geçtim. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra bir daha onunla birlikte yolculukta iken, bir yerde yine ashâbına: -Siz ilerleyin, dedi ve ikimiz yalnız kalınca: -Gel koşalım, dedi. O zaman ben et tutup oldukça göbek bağlamıştım. Yine koştuk. Fakat bu sefer o beni geçti ve gülerek: -İşte bu seferki benim seni geçişim, senin o gün beni geçişine bedel olsun, dedi. (Kândehlevî, M. Yûsuf, Hayâtü's-Sahâbe, İstanbul, 1980, III/174.)
Reklam
Siyer, Hayatü's-Sahâbe ve İslâm Tarihine Nasıl Bakmalıyız?
Siyer-i Nebevî (Resûl-i Ekrem'in Hayatı), Hayatü's-Sahâbe (Sahabe Hayatları) ve İslâm Tarihi anlatımlarında olması gereken şudur; şu anda o ahlâk ve sîrete nasıl kavușabiliriz, hayatımıza tatbik edebiliriz. Yoksa tarihte yaşanmış bitmiş ve günümüze bakmayan bir anlatım insanlara tesir etmez. Resûlullah (asm) Efendimiz için Cenâb-ı Hakk'ın (cc) "üsve-i hasene" yani "en güzel örnek" (Bkz. Ahzâb, 21) demesi bize hüsn-ü misal olduğunu göstermek içindir.
Hz. Muhammed (Sav); "Bu dünya hayâtı sadece bir eğlence ve oyundan ibârettir. Âhiret yurduna gelince, işte asıl hayât odur. Keşke bilmiş olsalardı." (Ankebût Sûresi, 29) âyetini okuduktan sonra ekler: "İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun, âhiret de bizim!.." (Hayâtü's Sahâbe, II/412)
İBN-İ BÜCEYR şöyle anlatıyor: Bir gün Peygamber (s.a.v)aç kalmıştı.Gidip bir taş aldı ve karnına bağladı.Sonra şöyle buyurdu: -Dikkat ediniz! Dünya da çok yiyen,nimetler içinde bulunan bir çok nefis vardır ki,kıyamet gününde aç ve çıplaktırlar.Ama iyi biliniz ki,nefsine iyilik eden birçokları aslında ona ihanet etmekte,ihanet ettiğini zanneden birçokları da aslında ona iyilik etmektedir. (Yusuf Kandahlevi Hayatu-s Sahabe)
Amir b. Abdullah b. Zubeyr anlatıyor: "Bir gün eve geç geldim. Babam: -'Neredeydin?' diye sordu. -'Birkaç kişiyi gördüm. Onlardan daha iyi müslüman görmedim. Oturmuş Allah'ı zikrediyorlardı. İçlerinden kimisi titriyor ve o kadar cezbeye tutuluyordu ki, Allah kokusundan bayılıyordu. Onların bu halini görünce yanlarında oturdum,' dedim. Babam: -'Bir daha yanlarına gitme, dedi ve onun bu sözünü yadırgamış olduğumu zannetmiş olacak ki, sözlerine şöyle devam etti. -'Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Ebubekir ve Ömer (r.anhuma)'yı, Kur'an okurken gördüm. Hiç biri cezbeye tutulub bayılmıyordu, senin gördüğün bu adamlar Ebubekir ile Ensar'dan daha mı çok Allah'tan korkuyorlar?' Amir diyor ki: "Babamın doğru söylediğini düşündüm ve bir daha da onların yanında oturmadım." (Muhtasar Hayatu's Sahabe, Kandehlevi, sf: 499; Mecmau'z-Zevaid, I, sf: 189)
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.