" Beni görür görmez gözleri ışık ışık parlıyor abi! Yani öl desin öleyim de anlatılmaz ya anlatılmaz ki. Efendilik, güzellik, nezaket, alçak gönüllülük... Ya abi kağıt helva yiyor! Var mı böyle bir şey ya, ne istersen onda! "
Meselâ kitabımı evde unutmasaydım; şimdi, şu 15 dakikadan önce gelmeyecek olan treni beklerken okurdum. Meselâ kitabımı evde unutmasaydım; etrafıma öylece bakınmaz, bakınırken de bakışlarını yakaladığım hatunun bilmem kaç kilometre hızla çevirdiği başını görmezdim (Güneş gözlüklerine rağmen üstelik, işi bilmiyor. Gözün dönüyorsa o yana, bu yana; o boyun sabitlenecek arkadaş! (: Rengini belli etme, örtü mörtü kalmıyor sonra. (((: ). Meselâ kitabımı evde unutmasaydım; şimdi püfür püfür esen rüzgâr daha bir tatlı gelirdi, kâğıt helva arası dondurmayı hatırlatan. Meselâ kitabımı evde unutmasaydım; şurda şunca konuşmazdım. :))
Reklam
Bazen en çok sahil kenarında bir bankta oturup kağıt helva yemek istiyorum. O yanımdayken, elleri ellerimdeyken, gözleri denize bakarken..
Kağıt helva hakkındaki düşünceleriniz
Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir, ama tüm dönemeçler yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin ne de hayat karşısında çaresizsin. |Elif Şafak/Kağıt Helva|
Geri16
68 öğeden 61 ile 68 arasındakiler gösteriliyor.