Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşk Pazara Düştü Aşk pazara düştü gülüm Tezgahlara düştü aşk Ucuz şarkılara düştü Kötü şiirlere düştü aşk Bir gece yarısı Bir kadının elinde gül oldu sokağa düştü Bir damla gözyaşıyla yere düştü Aşk tezgahlara düştü gülüm Hesaplara düştü aşk Kanayan bir kalbin içinden ortaya düştü Aşk haberlere düştü gülüm Manşetlere düştü aşk Aşk pazara düştü gülüm Tezgahlara düştü Adam Gibi (sayfa 125) İbrahim Sadri
Hayatımı hiç nokta konulmadan yazılmış bir çocuk romanı olarak yeniden kurmak istiyorum belki her noktanın bir süre sonra kanayan bir virgüle dönüştüğünü bildiğimden Didem madak
Reklam
Hâlâ bilmiyorum, sen sevmeyi nasıl unuttun? Çok mu rüya görüyordun, çok mu ısırmıştın kanayan ruhunu? Zaman doldu, aynı bardaktan içilen su bitti. Abajurlar, kitaplar, tişörtler, satılmış hediyeler bitti. Hâlâ buradayım. Ucuza kapatılmış bir düş kırıklığı. Mağrur ve ıslak maskeli. Umay Umay
-Herkes geçer diyor. Geçer mi Efendim ? -Herkes ne bilir acımı Olric ? … Birilerini öpüşürken gördüğünde gözünüze çarpan ani bir düşünce ile sarsılır dudağın bir başka dudağa geçme eylemi ve ardından gelen.. O da birini öpüyor mudur acaba sorusu ve muhtemeldir öpmesi.. canın acır için kanar, geçmez... Başka birini basmak istersin kanayan yarana. Saçı onun gibidir, gözleri onunkiler gibi kocaman.. Sesi onunki gibi ince.. Bakarsın, gördüğün o değildir.. Hayal kırılır, parçalar esner. Dağılır, ama geçmez.. Acır ama, geçmez Olric. Oğuz Atay, Tutunamayanlar
Benim yüzüm bir bayram telâşıdır Küller ve biraz da deniz artıklarıyla Ben ki çocuklarla büyüdüm ve (Bu yüzden uzundur ya biraz kollarım) ... Şimdi bir yolu yürüyoruz ya seninle Birden üçüncü sınıf bir lokantadayız işte Bir kadın senin ağzınla gülüyor ve
şanslıyım, dostumsun..... Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... "Nereden çıktın bu vakitte"dememeli, Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; "Gözünün dilini"bilmeli; Dinlemeli sormadan,söylemeden anlamalı... Arka bahçede varlığını sezdirmeden,mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi
Reklam
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi,
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Genç bir Yönetici, yeni Jaguarı içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesiyle dikkatini daha çok yol kenarına vermişti. Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar geçen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.