Merhum Mahmud Sâmi Ramazanoğlu'na "Evde televizyon bulunması caiz mi?" diye sormuşlar. İki kelimelik bir cevap vermiş:
"Huzura manidir."
Mahmud Sâmi Ramazanoglu (k.s)
Orucun (açlığın) veya az yemenin on güzel hassası:
1. Açlıkta kalp safası, hafıza kuvvetli; toklukta, ahmaklık, unutkanlık olur.
2. Açlıkda kalp rikkati olur. Duâ ve ibâdetle feyz bulunur. Toklukda, kalp katı olur, ibâdetten zevk alınamaz,
3. Açlıkda kalbde züll ü inkisar ve tevazu olur. Toklukda tuğyan, tefähur ve kibr olur.
4. Açlıkda Fakir ve açlar düşünülür. Toklukda, unutulur, düşünülmez olur.
5. Açlıkda şehrivan', efsane' istekler kırılır. Toklukda, news-i emmare kuvvet bulur.
6. Açlıkda vücudda uyanıklık ve zindelik olur, Toklukda uyku ve gaflet olur.
7. Açlıkda ibâdet ve tâata devam kolay olur. Toklukda, tembellik ve gevşeklik olur.
8. Açlıkda beden sıhhatli olur. Maraz def olur, Toklukda vücut yıpranır, hasta olur,
9. Açlıkda, bedende hafiflik, ferahlık olur. Toklukda, ağırlık, atâlet olur.
10. Açlıkda sadaka vermeye, îsâr ve infaka şevk gelir. Kıyamet günü sadakanın gölgesinde oturur.
Mahmud Sami Ramazanoğlu K.s
“İnsan dilinin sürçmesinden dolayı uğrayabileceği musîbete ayağının sürçmesi ile uğramaz. Zîrâ insanın sözü, başını götürebilir. Hâlbuki ayağının sürçmesinden hâsıl olan yarası zamanla iyi olur.”
Mahmud Sami Ramazanoğlu K.s
OKUNABİLECEK BAZI YAZARLAR (ALFABETİK)
ABDULKADİR GEYLANİ
ABDULLAH YILDIZ
ABDURRAHİM KARAKOÇ
ABDURRAHMAN DİLİPAK
ADEM APAK
ADEM ERGÜL
ADEM ÖZKÖSE
AHMED CEVDET PAŞA
“Eğer ağza konulan lokma helâl değilse, o kimsenin ihlâslı ve huzurlu olması, mâsivâyı terk edip Hakk’a yönelmesi çok zordur.”
Mahmud Sâmî Ramazanoğlu (kuddise sirruh)
Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hazretleri buyurur:
“Şefkatli bir babaya isyan eden evlâda mecnun derler. Merhametlilerin en merhametlisi olan Cenâb-ı Hakk’ın emirlerine muhâlefet eden kişiye ise ne söylense azdır!..”
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri şöyle buyurmuşlardır:
“Bir yaradan önce cerahat temizlenir. Cerahati temizlenmedikçe yaranın üzerine merhem sürülmez. Sürülse de fayda vermez.”
Dolayısıyla haram ve günahlardan el çekmek, sevap ve hayırlara gayret etmekten daha öncelikli bir vazifedir. Bir Mecelle kâidesinde denildiği gibi; “Def’-i mefâsid, celb-i menâfîden evlâdır.” Yani zarar verecek şeyleri defetmek, fayda verecek şeyleri kazanmaya çalışmaktan daha önce gelir. Bunun içindir ki mânevî hayatta da önce iç temizlik, nefis tezkiyesi ve kalp tasfiyesi zarûrîdir.
*Osman Nuri Topbaş 12.02.2020
Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hazretleri buyurur:
“Şefkatli bir babaya isyan eden evlâda mecnun derler. Merhametlilerin en merhametlisi olan Cenâb-ı Hakk’ın emirlerine muhâlefet eden kişiye ise ne söylense azdır!..”
Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hazretleri buyurur:
“Şefkatli bir babaya isyan eden evlâda mecnun derler. Merhametlilerin en merhametlisi olan Cenâb-ı Hakk’ın emirlerine muhâlefet eden kişiye ise ne söylense azdır!..”