Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne de güzel bir Pazar ama..
Bir tarafta apartmanın birine yapılmakta olan mantolamanın matkap sesleri, sokakta "Eskiciiiiiii" , "Sakinlere duyurulur çarşaf, nevresim takımları ithal fiyatına ayağınıza kadar geldi", tam bitiyor derken başka bir ses yükseliyor "Sarımsaaakkk, taze sarımsaaaak, bedavaa" Evet, başkentteyim, üstelik merkeze çok yakın bir yerde sessiz, yağmurlu bir günde kitap okuyorum. 🤭 Bu kadar şeyle mücadele ederek kitap okumaya çalıyoruz ve kitapları pahalı tutuyorsunuz. Bedava vermeniz lazım kitapları, bedavaaa! Ayağımıza kadar, bedavaaa! Güzel bir gün diliyorum.🙏😃
Birgün mutlaka.
Bu gün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telaş Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz
Reklam
Kahve yaparken radyoda geçmişimden,çocukluğumdan bana gülümseyen bir anı yaşadım az önce. Çocukken hafta içi her gün dinlendiğim arkası yarın programları geldi hatırıma.Ne güzel çocukluk yaşamışım be diye düşündüm.O zamanlar sosyal medyaya dair hayatımda radyodan başka bir şey yokken nasıl hayal ederdik sesin arkasındaki yüzü.Pazar sabahları “Pembe Mavi” adlı programı..Çok derinlerden gülümsedi çocukluğum..Keşke o günleri ziyaret edebilseydim…İyi ki böyle bir çocukluk yaşadım…
Bahar ne de güzel geldi. Bayram da geçti. İnsanlık yerinde saysa da, hayat bir şekilde yolumuzu bulduruyor bize. Yörükoğlu'nun başka bir kitabında geçer: "İyiydim. Baharın ikindi vakti nasılsa öyle serindim." Bir bahar serinliği gelsin yüreğinize sevgili okur. Çiçek gibi bir gün dileriz, iyi olduğumuz ve iyi kalabildiğimiz. Var
Görgülü kuşlar gördüğünü işler.. İnsan sırlı bir varlık. Günü geliyor içindeki meziyeti ortaya cıkarıveriyor. Gördüğünü işliyor. Dantela gibi,, oya gibi.. Şahit olmus olduğu güzellikleri de seyrettiriveriyor bazen kainata. Güzel meziyetler ile ilmek ilmek örülmüş bu dantelayı yaşamının bir köşesine seriveriyor.. Seyreduruyor yanıbaşındakiler. Böylece gördüklerini serip sergilyebileceği bir yer buluyor. Gördükleri cevher ise ne mutlu kendisine ve yanıbaşındakilere. Zarafetten payını alabilmiş olmakta nasip işi nitekim. İnci mercanı sepetine yerleştirebilmek pazar pazar gezinebilmek.. Dolaşabilmek insanlar arasında yanılmadan.. yasemin~
İNSAN YAZGISI SARMALI
Bir şarkı üzerine, Derinlere akan minibüste. Bir ufak ben, Bir elinde dünyayı yakan gençliğim. Yol yordam seçilemiyor, Yollar öyle de böyle de geçiyor. O radyoda çalan hep,
Reklam
Bay Merham
Kendimi anlatmak bugünlerde yarın gibi, hep beklediğim ama bir türlü gelmek nedir bilmeyen. İçimden, ne biçim dert, o baht el eder. Olmasa da olur, olmadı da selametle. Hiçbir şeyim yok, hani sabah nerede. Vah edemem, bir parça boş verdim kabahat bende, inanmak hoş gerçi. Güvendikçe çıkması zor, bir dahalar yersiz, düşünceler
Hiçbir zaman umut ağacının dalına ipimi bağlamamam gerektiğini yine ve yeniden hatırlatıyor hayat bana. İşte diyor insan unutmak güzel bir yerde fakat hayattan alınan dersler hiçbir zaman unutulmamalı. En korunaklı deftere en kalıcı mürekkepler ile yazılmalı. Yanlışa düşmek elbette Ademeoğlunun kaçınılmaz sonudur, bunu adım gibi bilirim. Bildiğim
Önce Kaliteli İnsan, Sonra Kaliteli İş, Gerisi Gelir…
Muhterem dostlar “Ekmeden biçmek!” diye bir söz var. Ne ekersen onu biçersin! Ekmediysen ne biçeceksin! Maalesef insanımız çalışmıyor, okumuyor. Birinci yaşanmış hikâye Köyde çalışırken 3”- 4 kişi bir arkadaşın buğday tarlasına çalışmaya gitmiştik. Biçilen buğdayları toplayıp traktörle harmana getiriyorduk. Hava çok sıcaktı. Baktım arkadaşlar
994 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.