Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TBMM Başkanlığı’nın oluru ile başlatılan "İstiklal Mahkemeleri Projesi" ile ilgili çalışmada arşivdeki evraklar Osmanlı Türkçesinden günümüz alfabesine aktarıldı. Bunların tasnif, analiz, elektronik ortama aktarma, çeviri ve indeks işlemleri, biten mahkemelere ait evrakın kitap olarak basılması ve internet ortamında erişime açma çalışmaları da deva etmektedir. Bu kapsamda Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan uzman görüşü de alınarak İstiklal Mahkemeleriyle ilgili genel bilgilerin yer aldığı İstiklal Mahkemeleri (Cilt I), İstanbul İstiklal Mahkemesi (Cilt II), Elcezire İstiklal Mahkemesi (Cilt III), Eskişehir İstiklal Mahkemesi (Cilt IV) ve Isparta İstiklal Mahkemesi (Cilt V) kitapları yayımlanıp, İstanbul, Eskişehir ve Elcezire İstiklal Mahkemelerinin belgeleri internet ortamında erişime açılmıştır. İnternet ortamında erişim için 3 cilte ait linkleri buradan paylaşıyorum. 1. Cilt: tbmm.gov.tr/yayinlar/istikl... 2. Cilt: tbmm.gov.tr/yayinlar/istikl... 3. Cilt: tbmm.gov.tr/yayinlar/istikl... Toplam 5 cilt olarak çalışması yapılanlardan 1, 2 ve 3. ciltler yayınlanmış olup 4 ve 5. ciltler basım aşamasında ve linkleri henüz mevcut değildir.
Türkçe
YAZI VE DİL DEVRİMİ'NİN EN BÜYÜK NEDENİ AŞAĞIDAKİ ŞU İKİ DÖRTLÜKTEN RAHATLIKLA ANLAYABİLİYORUZ ASLINDA 17.Yüzyıl Halk edebiyatçılardan Karacaoğlan'ın yazdıkları: ''Nedendir de kömür gözlüm nedendir ? Şu geceki benim uyumadığım Çetin derler ayrılığın derdini Ayrılık derdine doyamadığım'' Yukarıda ki dörtlük 16.ve 17. yüzyılda yazılmış ve günümzde rahatlıkla okunabiliyorken Aynı dönemlerde yazılmış Arapça Farsça ağırlıklı bir dörtlük yazan Nefi'nin çok sadece yazılmış bir örneğini verelim. ''Girdi miftâh-ı der-i günc-i ma'ânî elime Âleme bezz-i gevher eylesem itlâf değil Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil'' Günümüz de bunu anlayabilecek kaç insan mevcuttur acaba ? Mesele yazı değil tamamen dil meselesidir.Önceleri Türkçe olarak adlandırılan dil zamanla Arapça ve Farsça'nın hücumuna uğraması sonucu Osmanlıca olarak adlandırılmak zorunda kalmış ve sanki yeni bir dil gibi davranılmış. Türkçe, Osmanlı'da artık sadece halkın konuşma dili olarak bırakılmış ve çok uzun süre uyku haline geçmiş. Ve 1928'de yeniden Mustafa Kemal'in uzun çalışmaları ve kurulan heyetler ile Türkçe uyandırılmıştır. Bugün de dilimize Batı dillerinden bir tecavüz söz konusu belki de 50 sene sonra Türkçe yeniden bir uyku dönemine geçebilir. Türkçe'ne sahip çık.
Reklam
"Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün" Yalnızca bir dakika durup düşünün. Yukarıdaki tümceyi kim söylemiş olabilir? Apo mu? Aklınıza hemen Apo geldiyse, aslında bir bakıma başarılı oldular demektir. Görünen düşmana karşı Türk’ün savaşması zor olmaz. Ama saf Türk halkının görünmeyen sinsi düşmana karşı
+Türkiye Diyanet Vakfı'nın hazırlattığı İslam Ansiklopedisi, son dönemlerde Türkiye'de başarılmış en büyük telif çalışmalarından birisidir; belki de en önde gelenidir, çok kıymetli bir eserdir. İslam Ansiklopedisi'nin tamamına şu linkten erişebilirsiniz: islamansiklopedisi.info Duke Üniversitesi Kütüphanesi'ndeki Osmanlıca 216
149 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.