Avrupa ve Amerika da her sene sadece Roma ile ilgili yüzlerce belgesel film çekiliyor. Kimisi kurgusal ve geniş prodüksiyonlu,kimisi ise araştırma ve doğrudan bilgi aktarımı odaklı...Daha çarpıcı olanı bu adamlar kendi tarihlerini yenilgileri,hezimetleri ile ve utançlarıyla yüzleşerek anlatıyorlar! Peki biz de var mı böyle çalışmalar? Payitaht Abdülhamit,Diriliş Ertuğrul,Diriliş Osman... Ha birde Muhteşem Yüzyıl... Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük imparatorluğun tarihine sahibiz ama onları hem kendi insanlarımıza hemde dünyaya anlatmak adına hiçbir şey yapmıyoruz! VİZYONUMUZ YOK! EVRENSEL OLMAK İSTEMİYORUZ! BİZİ YEREL KALMAYA ZORLUYORLAR!
KNİDOS ASLANI, günümüzden 2000 yıl önce egenin en önemli ticari kenti Dor topluluğunun ve Romalıların yaşadığı bugün adı Datça olan Knidos antik kentinde yapılan dünyanın en önemli heykellerinden birisidir.19.yy da Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde verilen özel bir izinle İngilizlerin British Museum adına yaptıkları bir kazı ile 384 günlük
Reklam
Dün yayınladığımız Türk tarihi ile ilgili 13 sorudan oluşan yazımızı okuyanlar bu soruların yanıtlarını istedi. Şimdi tarafsız bir şekilde bunları yazalım. 1-Anadolu’dan giden Türkmenlerin kurduğu Safevi Devleti neden tarihimizin dışında bırakılmıştır? Yanıt: Safevi Devleti’nin Türk tarihinin dışında bırakılması Türk tarihçileri arasındaki koyu
Türkiye'de Feminist Çalışmalar
III ''II. Meşrutiyet döneminde kadının eğitime, çalışma hayatına katılmasıyla, dernekler kurmasıyla, kadının mahrem dünyasını belirleyen -örtünme, dışarı çıkamama- simgeler yara almıştır. Kadınlar, toplumsal yaşama katıldıkça, kentsel mekânlarda görünürlük kazandıkça, rahatsızlıkları beraberinde getirmiş, sorunlar siyasi tartışma konusu olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde kadının yeri konusundaki tartışmalar Cumhuriyet Devrimi ile Batıcı düşünceyi benimseyen Kemalist ideolojinin hakimiyet kazanmasıyla sona ermiştir. Toplumda kadının yerini tanımlayan çeşitli yasalar oluşturulmuştur.'' -Pelin Vargel Pehlivan/Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Kuramsal Yaklaşımlar isimli makalesinden-
Türkiye'de Feminist Çalışmalar
II ''İslam hukukunun geçerli olduğu bütün toplumlar gibi Osmanlı'da da, kentsel mekân, cinsiyete göre çok keskin biçimde ayrılmış durumdaydı ve Tanzimat dönemine dek kadınları konu alan uyarı ve yasaklamaların, öncelikle giyim-kuşam ve kadınların gezinti yerlerindeki, alışveriş sırasındaki vb. davranışlarını düzenleyen olduğu görünmekteydi. Aynı tür kısıtlamaların Tanzimat sonrasında çıkarılan yaslarda da varlığını sürdürdüğünü biliyoruz. Bu, kadını ''mahrem'' sayan ve dolayısıyla da kamusal alandaki varlığını ''zorunluluk'' halleriyle sınırlayan, engellemediği durumlarda da katı bi' biçimde denetlemeye çalışan bi' anlayıştır.'' -Pelin Vargel Pehlivan/Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Kuramsal Yaklaşımlar isimli makalesinden-
Türkiye'de Feminist Çalışmalar
I ''Osmanlı imparatorluğunda yirminci yüzyıla kadar kadınlar, kamusal alanda örtü ve harem olgusu ile tecrit edilmiştir. Miras hukukunda ise erkeğin yarısı kadar mülkiyet hakkına sahiptir. Kadınlar, hukukun ve göreneklerin sınırladığı alan içinde, zevcelik, özellikle de dinsel olarak yüceltilen annelik rolleri sayesinde otorite ve uygulama olanağına sahiptir.'' -Pelin Vargel Pehlivan/Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Kuramsal Yaklaşımlar isimli makalesinden-
Reklam
161 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.