Bugün aile üyelerim ve tanıdıkları Hatay'a yardım götürecek. O yüzden onlarla birlikte alışverişe çıktık gündüz. [Özellikle son zamanlarda önüme ihtiyaç olarak düşen hijyenik ped, kadın erkek çocuk iç çamaşırı, yaşlılar ve bebekler için bez, çorap, ısıtıcı gibi birçok şey alındı.] Ama Ankara o kadar soğuktu ki.. Ben zaten çok kolay üşürüm fakat ellerim ayaklarım resmen kalıp olmuş gibi bir hissiyata büründü bir noktada. Asla şikayet etmiyorum. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Demek istediğim, biz üstümüzde montlarımızla bu haldeysek, günlerce enkaz altında olan insanlar ne haldeydi düşünmeden duramadığım... Her elimi ısıtma ihtiyacı duyduğumda aklıma "ellerim bembeyaz olmuş, çok üşüyorum" diyen kız geldi. Biraz da ben üşüyeyim dedim. Onunkinin yanında benimki ne dedim... Sonuçta evimizde, yatağımızda yakalandık, üstlerimizde en fazla ne olabilirdi ki? Pijamalar ya da günlük kıyafetler... Ki ben kardeşimle kendimi binadan dışarı attığımda da pijamalıydım. Ben de onlardan biri olabilirdim. O yüzden şu an aldığım her nefes için şükür ediyorum. Ve mücadele eden, sesini duyurmaya çalışan herkes için dua ediyorum. Allahtan umut kesilmez. Umut, umut, umut...