Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
EHL-İ  SÜNNET ALİMLERCE  EHLİ BİD'AT OLARAK İLAN EDİLEN  YAZARLAR…. 1- Mihr Ali İskender Evrenesoğlu; kendisi Mehdi ve peygamber olduğunu söyleyen bir sahtekardır... 2- Harun Yahya(Adnan Oktar); kendisinin Mehdi olduğunu söyleyen bir sahtekardır, ayrıca dansöz oynatıp, yarı çıplak kadınların üzerinden dinle dalga geçmektedir.... 3- Prof.
Ehl-i Sünnet İnancını ve İstikametini Muhafaza Etmek İsteyen Her Müslüman Şu Kişilerden Uzak Durmalıdır; 1- Mihr Ali İskender Evrenesoğlu (ÖLDÜ) 2- Harun Yahya (Adnan Oktar) 3- Prof. Abdülaziz Bayındır 4- Prof. Yaşar Nuri Öztürk (ÖLDÜ) 5- Prof. Zekeriya Beyaz 6- Prof. Bayraktar Bayraklı 7- Prof. Mustafa Öztürk 8- Prof. Mehmet Okuyan 9- Prof.
Reklam
Alllah’ın bazı yahudilere “sefil maymunlar olun” demesi ne anlama gelir?
Bakara 65: “Elbette siz, cumartesi yasağını çiğnemekle hadlerini aşanları biliyorsunuz. Bu nedenle onlara, “Sefil maymunlar olun.” dedik.” Bir önceki yazımızda kitap yüklü eşekler benzetmesinin uygunluğunu anlatmıştık. Bu yazıda ise bir kısım Yahudilerin neden maymunlara benzetildiğini anlatacağız… Cumartesi günü Hz. Musa’ya verilen on emir
Bu konular ile ilgilenenler için güzel bir yazi
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil Reşid Rıza'nın gerçek yüzü! Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil Hayrettin Karaman Bey, “Gerçek İslam’da Birlik” isimli eserinde bu birliğin hangi ekolce tasarlanabileceğini göstermek üzere bu milletin evlatlarına Reşid Rıza, Efgani ve Abduh’u örnek şahsiyetler olarak sunmuştu. Biz de bu zatların, hem İslam’ı anlayışlarının
"NAMIK KEMAL ve ZİYA GÖKALP..."
Biz, ulusal-üstüden ulusal bir kimliğe geçiş sürecindeki kırılmayı en somut Ziya Gökalp’te görüyoruz. Türk tarihinde Namık Kemal ve Gökalp organik entelektüeller, daima kozmopolitan idealin bilincinde olmuşlardır. Ziya Gökalp’in ünlü “Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan/ Vatan büyük ve müebbed bir ülkedir Turan” şiiri, aslında kızıl elma denen, Türk-İslâmî kozmopolis idealinin ifadesinden başka bir şey değil. Ancak ulus-devletleri döneminde bu idealin uygulanabilirlikten uzaklığından dolayı Gökalp, zorunlu olarak hedef küçülterek Türkiye’nin bekasına vurgu yaptı. Çünkü ulusal-üstü devletlerden ulusal devletler çağına geçiş kaçınılmaz, küresel bir trend; bunu geri çevirmek kimsenin elinde değil. Bu yüzden Türkiye’de hilafet, “Meclis’in manevî şahsında mündemiç” sayılarak askıya alınıyor. Ondan sonra İslâm hilafeti yerine, Reşîd Rıza ve onun öğrencisi Hasan el-Benna ve Mevdudî’den etkilenen Seyyid Kutub aracılığıyla İslâm devleti ve İslâm medeniyeti kavramları ortaya çıkıyor..." (Kalem Dergisi- Bedri Gencer'le söyleşi)
“ŞEHİRLERİN SULTANI SEYYAHLARIN AYNASINDA İSTANBUL” M.NİHAT MALKOÇ İstanbul, dünyanın en çok konuştuğu ve gıptayla seyrettiği bir dünya kentidir. Bu şehir filmlere, şarkılara, türkülere, romanlara, hikâyelere ve masallara konu olmuştur. Bugüne kadar İstanbul için neler söylenmedi, neler yazılmadı ki… Bundan sonra gelen nesiller de
Reklam
Hasan El-Benna
Hasan el-Benna genç yaşta Sosyalizm akımına kapılıyor ve Mısır'daki zengin fakir ayrımının Sosyalizm ile çözüleceğini düşünüyor Sosyalizmin prensipleri ile İslamiyetin prensiplerinin aynı olduğunu düşünüyor İslami bilgisi az olduğu için. Selefi bir bakış açısına sahip modernist Muhammed Abduh ve Reşid Rıza çizgisinde hareket ediyor. İhvan-ı Müslimin adında bir dergi çıkartıyor ve burada İslamiyeti selefi bir bakış açısıyla anlatıyor mezheplerin ve tasavvufun İslamiyete sokulmuş hurafeler ve bidatlar olduğuna inanıyor ve dinin tekrar eski haline döndürülmesi gerektiğini söylüyor. Ordunun içinde çok adamı vardı gerek okullar gerek şirketler vasıtasıyla bir hareket meydana getirmişti. İhvan-ı Müslimin 1941'de seçimlere girdi ancak kazanamadı 1944 senesinde Anayasa Mahkemesi İhvan-ı Müslimini kapattı bunun üzerine Mısır başbakanı Ahmet Mahir Paşa öldürüldü herkes bunu İhvan'dan bildi. Ardından Mahmud en-Nukraşi öldürüldü İhvan bu sefer bunun öldürülmesini kabul etti. 1949 senesinde Hasan el-Benna öldürüldü. İhvan bunu Kral'dan bildi. Daha sonra Anayasa Mahkemesinin İhvan'ı kapatma kararı iptal edildi. İhvan daha sonra ordu içindeki Sosyalis Subaylarla anlaşıp Kral'a darbe yaptı Cemal Abdünnasır ile anlaşıp darbeyi yaptı 1952 senesinde Kral tahtan indirilip Cumhuriyet ilan edildi.
#Kim_Olduğunu_Hatırla "Size Mahmud Şakir'i, Seyyid Kutub'u, Hasan el-Benna'yı, Reşid Rıza'yı vs. okumanızı söylediğimde bu, cihad davasından da öte; atalarınızın kim olduğunu ve İslâm’ın bitirilmeye çalışıldığı zamanlarda nasıl sebat ettiklerini görün diyeydi." 🖋 Şeyh Ebu Katade el-Filistini (حفظه الله )
Dilediğini dosdoğru yola ileten Allah, bu cümleden olmak üzere müslümanları da “vasat bir ümmet” yapmıştır. “Sırât-ı müstakîm”in, “her türlü eğrilik, aşırılık ve sapıklıktan uzak, dosdoğru, adaletli, ölçülü, ılımlı ve dengeli bir yol, bir inanç ve yaşama biçimi” anlamına geldiği ifade edilmişti. Vasat ümmet de aynı şekilde “ifrat ve tefritlerden
Şüphesiz inkar edip kafir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altını fidye verseler bile bu, hiçbirisinden asla kabul edilmeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur. ﴾ Ali İmran 91﴿ Tefsir İnkâr edip kâfir olarak ölenlerin, fidye olarak (kendilerini kurtarmak için) dünya dolusu altın verecek olsalar dahi böyle bir talebin kabul edilmeyeceği bildirilmektedir. Âhirette dünya malı kalmamış olacağını, ayrıca altına ve harcanmasına da ihtiyaç duyulmayacağını dikkate alan müfessirler âyeti daha çok şu iki yaklaşımdan birine göre açıklamışlardır: a) Bu kimseler dünyada iken çok büyük hayırlar yapmış olsalar ve onların sevabını karşılık göstererek kendilerini kurtarmak isteseler bile bunun yararı olmayacaktır, çünkü inkâr üzere ölmeleri onların sevaplarını iptal etmiştir. b) Bu bir temsildir, burada kurtuluş için verebilecekleri ve bil-fiil sahip oldukları bir karşılıktan söz edilmemekte, böyle bir imkânları olsaydı dahi şeklinde bir var sayıma göre âkıbetlerinin ne kadar kötü olacağı ve hiçbir kurtuluş çaresi bulamayacakları anlatılmaktadır (İbn Atıyye, I, 470-471; Râzî, VIII, 131-133; Âlûsî, III 351-356; Reşîd Rızâ, III, 370). Bu anlayıştan hareketle âyete şöyle mâna verilebilir: “… yeryüzünün bütün altınları bile onların fidyelerini karşılayamaz” (Muhammed Esed, I, 107).
63 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.