Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Robinson Crusoe gibiyim. İstemeden bu dünya hayatına düştüm. Tek sorun gözleri henüz açılmamış bir yavru kedi gibi gözlerim kapalıydı. Toplumun yarattığı ilizyonlardan oluşmuş gözkapakları o kadar ağırdı ki hakikati görmek için insanın gözünü açabilmesi ne mümkün. Gölge oyunlarını anlamaya çalışarak. Gerçeğin arkasındaki gerçeğe ulaşmaya çalışıyordum. Ulaştığım gerçek ise beni mutsuz ediyordu. Adayı gördükçe korkuyor ve ürperiyordum. Tüm o kalabalıklar vahşi doğanın bir parçasıymış. Robinson olsa ne yapardı ? Mutluluk; sanıyorum ki herşeyi olduğu gibi kabullenip Islahı ile uğraşmak. Her insan kendi hayatının devrimcisi olmalı. Yaşamak için tek çare bu gibi görünüyor... Niye yaşamaya uğraşıyoruz suallerine ise girmeyeceğim... Sadece nefes alabildiğim her günün tadını çıkarmak istiyorum. Yorularak çalışarak alınteriyle... Fakat hakkımı alarak. Bütün gün bir tarlada çalışıp akşam huzur içinde uyumanın tadını şehirli insan nereden bilsin ? Betondan duvarlara hapis... Ha bir ada'da hapsolmuşsun ha bir şehirde. Ne fark var ? Vahşi Hayvanların tüm özelliklerini taşımıyor mu zaten insanoğlu ?
Reklam
Robinson Cuma’nın efendiliğine katlanabilir mi?
Franz Fanon, yedi yaşlarında bir erkek çocuğundan bahseder, tellerle sıkı sıkıya bağlanmış, vücudu yara bere içinde bir çocuktan. Fransız askerleri, önce çocuğun gözleri önünde babasını, annesini ve kız kardeşini tartaklamış, sonra da öldürmüş. Bir Fransız teğmen, ailesine vahşet uygulanırken çocuğun gözlerini elleriyle açık tutmaya çalışmış;
Robınson Crusoe Danıel defoe
" Arkadaş özlemimi zaman zaman köpeğimle, papağanımla konuşarak gidermeye çalışıyordum. Yalnızlık, bir insan için en büyük yokluktu. İnsan her türlü zorluğa katlanabilir, her sorunun çaresini bulabilirdi. Fakat yalnızlığın çaresi yoktu."
İlk okuduğunuz kitap? Benim: Robinson Crusoe
257 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.