Bakir
Bakiri herkes gibi sevseydim ne anlamı kalırdı ki! Hergün görseydik birbirimizi, sevişeydik kokusuna aşina olup, ruh ve beden oyunları olmadan ona bilindik cümleler sarfetseydim! Kulağına hep duyduklarını Fısıldasaydım.. Durum bu olmamalıydı, ben önce parmaklarına dokundum tanımak için.. Sonra yaralarına. Yaralarını bilmediğiniz bir Adamı sevemezdiniz değil mi? Siyah gözlerde kahverengi hareler acının ve arzu'nun vücud bulmuş haliydi.. Siyah saçları ve sakalları ruhumda dalga dalga Artçılar yaratırken, ben onun uzun ve görkemli gölgesine sığınmayı tercih ettim.. Omurların dan tek tek öptüğüm siyahım..Bitmeyen dizelerim, görülmemiş rustik odam, parlak ışığım sevgilim Bakir benim yetmiş kilitli kapım!
Eğdim başımı açmadan elimi O'na,
Kendimden habersiz içimde olan savaşta,
Dedim Allah'ım kaldım arafta,
Dolduruyorum heybemi her gün günahla,
Binbir nimetle donattığın şu kainatta,
Bir an olsun benzeyemedim Nuh'a(Abden şekûra)
GÜNCEMDEN NOTLAR
“Paltom bile ağır gelirken, nasıl taşırım koskoca dünyayı sırtımda?”
Bugün hafızamdan asla silemeyeceğim bir videoya denk geldim. Sevindim …Ama bir taraftan da içimi garip bir hüzün kapladı. Sonra birkaç damla yaş bile süzüldü gözlerimden. Neden mi? Belki hassasım diye bilmiyorum. İnsan, zaman zaman kendini bir handikapta bulur, istese de kolay
Allah’tan Haya Etmek
“Allah gözlerin hain bakışını, göğüslerinin gizleyeceği her şeyi bilir.” | Mumin Suresi 19.Ayet| “Haya İmandandır.” | İbni Ömer r.a |
“Ademoğlu! Sen benden haya ettiğin müddetce insanlara ayıpların unuttururum. Yeryüzüne günahlarını unuttururum. Levh i mahfuzdan yanılmalarının silerim. Eğer böyle davranmazsan, kıyamet günü
Kendi kalemimden... Yorum sizin;
KÂBUS
Uyanmak bir gün
Kan ter içinde
Gözler faltaşı gibi açık
Kapanmaktan korkuyor
Rüya o kadar kaçılası
Uyandığı güne mıhlanıyor akıl
Uzun gelebilir bu şiir Ey Âşık Ruh... Oku kendini bulacaksın...
Sen bütün nehirleri köle mi sanıyorsun
Yücesinde ruhumu görmedin mi dağların
Kıpkızıl seller akan vâdilerde ben varım
Ben yürürüm yolların yokuşunda gün boyu
Ben dururum yılanlı köşelerde çâresiz
Ân olur, ovaların sevdasıyla çağlarım
Ân olur, kuraklığın koynuna mahkûm deniz
Kaybolan bir cennetin hasretiyle bin pâre
Başımı taştan taşa vurur vurur ağlarım
Oysa gamsız gidişin kasırgaydı ansızın
Bahtımın esrârını bul bile diyemedim
Sana son baharımda kal bile diyemedim.
Nurullah Genç