“Öyleyse artık her şey kararlaştırıldı!” diye düşündü, “Bütün bunlar nasıl oldu peki? Hem de ne kadar çabuk! Artık biliyorum, bir tek onun için değil, bir tek benim için değil, herkes için kaçınılmaz olarak gerçekleşmek zorunda. Bunu bekliyorlar, bunun olacağına öyle inanıyorlar ki onları hayal kırıklığına uğratamam, yapamam. Ama nasıl olacak? Bilmiyorum; ama olacak, mutlaka olacak!” (savaş ve barış 1.cilt s.318)