Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zehirli Bir İthal Mal Olan Parti/cilik :
Türk Tarihinde Genç Osmanlılardan başlamak üzere, haysiyetli bir dünya görüşüne sahip bir kadrolaşma hareketi yoktu. Eşya ve hadiseleri kucaklayacağı bir ideali olmadığı için kendisini millete benimsetemedi. Sultan Abdülaziz’den Cemal Gürsel dönemine kadar, teşekkül eden fikir hizipleri ve partiler tek farika çerçevesinde toplanıp birleşmişti. Doğu geri, batı ileriydi. Milleti ilerletmek için batıyı kopya etmekten başka çare yoktu. Fransız İhtilâlinden kalma, demokrasi, liberalizm, uhuvvet, hürriyet, müsavat, adalet bir çalar saat monotonluğundaki nakarattı. Kurtuluşu dışarıda arayan bir dış şekildi. Bu partilerin kahramanları ise, Türk cemiyetinin, geçmişi bugünü ve tarih muhasebesi için tek damla ter dökmüş değillerdi. Başına ne geldiyse bu partilerden çekmiş olan Türk milleti, henüz gerçek bir ideoloji partisine kavuşmuş değildi. Kavuşmak bir yana kavuşmanın imkânlarına sahip değildi. Türkiye’de partiler tam bir asır, bekleneni kendi eksiklerinde göstermek ve milli hasreti derinleştirmekten başka bir işe yaramamıştı. (Kısakürek,2015b:76-79) Daha önce CHP ceberutluğu varken, daha sonrasında çok parti hercümerci vardı. (Kısakürek, 2015b: 84)
Tam Bağımsız Türkiye ve İkinci KurtuluŞ Savaşı
Ülkemizde emperyalizmin ve karşı devrimin ilk büyük zaferi Demokrat Parti’nin iktidara gelmiş olmasıdır. Deniz Gezmiş ve arkadaşları 12 Mart döneminde mahkemelerde yaptıkları savunmada Demokrat Parti’nin iktidara gelmesini Amerikan emperyalizminin bizzat iktidara gelmesi olarak nitelendirmiştir. Doğal olarak, Demokrat Parti’nin iktidara gelişinden
Reklam
Uğur Mumcu
"Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen politikacılarımız bu tablonun ressamlarıdırlar. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” parolası ile liberalizm, en acı örneğini Türkiye’de vermiştir." -Uğur Mumcu
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.