Yazarın okumuş olduğum ikinci kitabı olmasına rağmen bir türlü işlenen olay örgüsünde, karakterlerde dişe dokunur kayda değer bir şey bulamamıştım ne yazık ki... Yazarı; kalemi ne kadar basit, kısa polisiye hikayeler yazmamış olsaydı daha iyi olurdu şeklinde kendimce çeşitli bahanelerle suçluyordum. Bu arada bu kitabı da zar zor bitirdikten sonra yine kayda değer, etkilendiğim ve de merak uyandıran bir işleyişle karşılaşmadım. Ayrıca kitapta yer alan polisiye hikayeler kitabı elimden bıraktığım zaman buharlaşıp kayboluyordu. Üstelik bu yazarın yazmış olduğu üç kitap daha vardı elimde... Beğenmemiş olsam da onları da okumalıydım! O üç kitap aylarca bekledi elimde. Sonrasında üçüncü kitabı okumaya başladım ve yazara büyük bir haksızlık ettiğimi anlamış oldum. Sonrasında ise bu yazara ait kitapları büyük bir istekle okuyor olduğumu ve üzerinden zaman geçse bile okuduğum kitaplarındaki olay örgüsünü unutmadığımı büyük bir şaşkınlık içinde fark ettim. Zoraki okuyup da anlamadığım iki kitabını tekrardan okuyabilirim ilerleyen zamanlarda...
