Bu son kitap ile seri bitti.
Genel olarak okumaduğım bir tarz olsa de gerçekten bu seri çok keyifliydi.
Gerçekten keyifle okudum ve çok beğendim.. Arada bu tarz okumaya devam etmeliyim.
Keyifli okumalar.
Serinin ikinci kitabında heyecan gene devam ediyor. Sürükleyici ve şimdi ne olacak dedirten bir kitap.
Yazım hataları da olsa, keyifle okudum.
Keyifli okumalar
Fantastik çok tercihim olmasa da ilk kitabını çok beğenerek bitirdiğim seriyi tamamlamak çok güzel olacak.
Arka kapaktan;
Eski bir medeniyeti kurtarabilecek veya yok edebilecek bir genç kızın olağanüstü öyküsü.
"Şoke edici bir başlangıç, şaşırtıcı doruk noktasına kadar son derece etkileyici bir biçimde kurgulanmış" Whitbread Jürisi
" Bu üç kştaplık fantastik kurgunun ilk bölümünde, Catherine Fisher binbir gece masallarının büyülü dübyasını anımsatan bir dünyayı özgün bir üslupla canlandırıyor. Kesinlikle okunmalı." The Bokseller
Yıllardır okumak istediğim bir kitaptı. İlk gördüğümde okusam daha çok etkileceğime eminim. Yine de beklentimi fazlasıyla karşıladı. Özellikle son sayfalara doğru. Ana karakterlerden hiç biri favorim olmasa da yan karakterlerden birine hayran kaldım.
Yaşayan bir hapishanenin verdiği dehşet, entrika, karakterlerin gerçeklik argılarının değişmesi, beklenmedik geçişler, macera, heyecan, gerilim hepsi dozundaydı. Çok güzel ters köşeler vardı. İlk kitap biraz konuya giriş niteliğinde olmuş. İkinci ve üçüncü kitabı da okumak istiyorum. Alışılmışın dışında, akıcı bir bir kitap okumak isterseniz kesinlikle tavsiye ederim.
Incarceron...
Çok sürükleyici ancak betimsel olarak kafada tam hayal ettiğim gibi olmadığına emin olduğum bir kitap oldu. 10 yıldır kitabı okuyamadım ve dopamin detoksu yaptigim bu donemde bitirmemi sagladi.
Kitap Finn isimli bir gencin yasadiklarini anlatiyor. Çok ama çok büyük bir hapishane. İçinde ormanlar, şehirler, gökyüzünün olduğu bir hapishane. Ve bir hayli yozlaşmış. Finn'in Keiro isimli bir arkadaşı var. Ancak güvenilmez imajı yaratıyor. Neden girdiği bilinmeyen bir hikayede, macerası başlıyor.
Sürükleyiciliği orta ancak merak uyandırıyor. Bazı plot twistler keyifli. Serinin devamını okumaya henüz çok isteğim yok ancak genel olarak seri okumaktan pek hoşlanmam bunun etkisi olabilir. Harry Potter ya da Açlık Oyunları serilerini seviyorsanız tavsiye edilebilir.
İncelememi üç kitabın tamamı için yazıyorum. Öncelikle bu kitap kesinlikle çocuklar için uygun değil çocuklarınıza kesinlikle okutmayın, belirli bir olgunluğa erişmiş kişileri bile etkileyecek ögeler içermekte kitaplar. Kitabın gidişatını etkileyen ana karakterlerin bazısının yaşları küçük diye kitapların çocuklar için olduğunu düşünmek kesinlikle çok yanlış bana bu konuda güvenin.
Kitabın dünyası kesinlikle başarılı yazar bu konuda iyi çalışmış. İmgelenen sahneler çok net ve yaz sıcağından kavruluyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz susuzluk çekiyorsunuz. İçerdiği entrikalar da yerinde sizi sıkmıyor üç kitabı da arka arkaya okutabilecek bir olay örgüsüne sahip. Son olarak Bilgehan Demir uyarıyor bu kitap serisini çocuklardan uzak tutalım :)
Oracle Serisinin üçüncü kitabı güneş, dev kadrosuna rağmen yormadan hızlı bir şekilde sonuca ulaştırdı. Masal gibi okunan seri masal tadında bir sonla bitti.
Tabi öncesinde savaşlar, ölüler, Tanrılar. Kaos zirveydi. Bir yandan Yeraltı Dünyasından yeryüzünü tehlikeye atacak ölülerle mücadele eden Mirany, öte yandan Argelin'in Tanrılarla savaşı.
Kuzey kutbunun bulunduğu bölgede yer alan, ılıman iklimin egemen olduğu kıta üzerinde ileri bir uygarlık olduğu düşünülen,
yüzbinlerce yıl önce sel, deprem gibi doğal afetlerin ardından beliren ilk tufanla birlikte sulara gömüldüğü, daha sonra yine eksen değişikliğinden ötürü buzullarla kaplanmış beyaz ırkın vatanı olduğu varsayılan hyperborea ya rastlamak heyecan vericiydi.
Fantastik severlere seriyi kesinlikle okuyun okutturun derim.