Solunum yolu enfeksiyonlarında öksürük giderici çay
• Adaçayı • Ihlamur • Zencefil • 250 cc kaynar su
Her bitkiden bir tatlı kaşığı ölçüsünde porselen ya da cam bir bardağa konulur. Üzerine kaynar su eklenir. Ağzı kapatılarak 10 dakika demlendikten sonra içilir. Günde 3-4 fincan içebilirsiniz.
Eklem ağrıları için ağrı giderici çay
• Isırgan • Zencefil
• Meyankökü • 250 cc kaynar su
Her bitkiden bir tatlı kaşığı ölçüsünde porselen ya da cam bir bardağa konulur. Üzerine kaynar su eklenir. Ağzı kapatılarak 10 dakika demlendikten sonra içilir. Günde 3-4 fincan içebilirsiniz.
Alzheimer ve bunamadan koruyan takviyeler
• Ginkgo biloba • Soya izoflavonları • Yeşil çay • B1-B6-B12 vitaminleri • Çinko • Magnezyum • Folik asit • Omega-3 • C vitamini • E vitamini • DMAE (dimethylethanolamine) • Selenyum
Ekşi mayanın fırıncı mayasından farkı ne?
Neden hazır satılan ucuz mayalar varken bu maya için günlerce uğraşalım?
Çünkü ekşi maya, probiyotiktir. Aynı zamanda yapısı itibarı ile prebiyotiktir. Yani probiyotiklerin gelişimi için uygun ortam hazırlar. Sadece un ve sudan meydana gelmesi sebebiyle, içinde yine sadece un ve suyun barındırdığı bakterileri bulundurur. Doğal bileşim neyse, ekşi mayada da o vardır.
Ekşi maya ile pişirilen ekmek, probiyotik ekmek haline gelir. Yani bağırsaklarımızdaki probiyotikleri destekler, sağlığımıza katkıda bulunur.
Tam tahıl unundan yapılmış bir ekşi maya ekmeği, artık bizi sadece şişmanlatan bir karbonhidrat deposu değildir. Probiyotiktir, bolca lif içerir, vitamin yönünden zengindir. Üstelik ekşi maya ekmeği, fırıncı mayasıyla pişen ekmek kadar şişmanlatmaz çünkü glisemik indeksi daha düşüktür.
Yapılan çalışmalarda, ekşi maya ekmeğinin glisemik indeksi, fırıncı mayasıyla üretilen ekmeğe göre yüzde 32 daha düşük bulunmuştur. İsveç’te yapılmış bir araştırmada, ekşi mayanın kan şekerini daha az yükselttiği görülmüştür. Ekşi maya probiyotik olduğu için, zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller.
Dolayısıyla ekmeğin raf ömrünü uzatır. Tabii en önemlisini en sona sakladım;
ekşi maya, ekmekte oluşan ‘beta-glukan’ın korunmasını sağlar, pişirilirken parçalanmasını engeller.
Avokado
Doymamış yağlar, damar tıkanıklığına sebep olan damar çevresindeki yağların oksitlenmesini engelleyerek tıkayıcı damar hastalıklarından korurlar.
Vitaminlerin çoğu vücutta sentezlenmez ve dışarıdan alınmalıdır.
Avokadonun içinde sağlığımız için çok önemli olan A, C, E ve B6 vitaminlerinden bolca bulunur. Bu vitaminler hayati fonksiyonları destekler.
E vitamini ve C vitamini, birlikte çok kuvvetli antioksidan etki gösterirler, yani vücudun paslanmasını engellerler.
Avokado, ayrıca ‘glutatyon’ adlı çok güçlü bir antioksidan daha içeriyor.
Glutatyon, vücudu her türlü saldırıya karşı koruyan maddedir.
Hücrelerimizin yaşlanmasını engeller. Serbest oksijen radikalleri adı verilen ve vücudun kendi çalışması sonucu ortaya çıkan zararlı maddelerin hücrelere verdiği zararın önüne geçer. Parkinson ve demans (bunama) hastalığını engelleyebildiğini gösteren çalışmalar vardır. Avokado aynı zamanda kansere karşı koruyucudur. Bol miktarda karoten içerir. Hem de karotenin her türünü. Karoten, bizi kanserlere karşı koruyan en önemli maddelerden bir tanesidir.
Avokado, kanser hücrelerinin intihar etmesine (apopitosis) yol açıyor.
Böylece kanser oluşumuna karşı savaşıyor.
Yeşil çay
Yeşil çay, ‘epigallokateşin gallat’ (kateşin-EGCG) isminde çok önemli bir madde içeriyor. Ayrıca yüksek oranda kafein bulunduruyor. Yeşil çayın içindeki kafein miktarı, kahvenin içindekinden çok daha fazla!
Kateşin, çok kuvvetli antioksidan özellik gösteren bir madde. Kolesterolü dengeleyici etkisi var, kalp hastalıklarından koruyor ve kansere karşı koruyucu olduğu gösterildi.
Yeşil çay, mikrop öldürücü (antimikrobiyal) aktiviteye sahip. Yemekten sonra dişlerinizi fırçalama imkânı bulamadığınızda bir fincan yeşil çay içmek, diş çürüklerini engelleyebilir.
Yeşil çayı son yıllarda en fazla popüler yapan, metabolizmayı hızlandırıcı etkisi, çünkü metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı oluyor.
Yeşil çay, ayrıca zihinsel kapasiteyi de destekliyor, hafıza kapasitesini artırıyor. Demans ve Alzheimer hastalığında yardımcı olabilir.
Yapılan çalışmalara göre, kiloları boylarına göre ortalamanın biraz altında olan kişiler, en uzun yaşam süresine sahip kişilerdir. Aşırı obez ya da aşırı zayıf kişiler ise, en kısa yaşayan kişilerdir.
Beslenmede aşırıya kaçmak, insan ömrünü kısaltır. Kontrollü şekilde az gıda almanın yaşamı uzattığı ispatlanmıştır.
Zerdeçal
Özellikle romatoid artrit’te zerdeçal son derece olumlu etkiler gösteriyor ve eklem romatizmasının gerilemesine sebep oluyor. Aynı şekilde zerdeçalın alerjik hastalıklarda da olumlu etkiler göstermesi, bağışıklık sistemi üzerinde dengeleyici rolü olduğunu bize düşündürmektedir. Otoimmün hastalık adını verdiğimiz bağışıklık sisteminin aşırı çalışmasından dolayı meydana gelen hastalıklarda zerdeçal etkili olabilir.
Zerdeçal, pankreas kanseri hastalarında tümörün gelişimini durdurabiliyor ve hastaların ortalama yaşam sürelerini uzatıyor. Pankreas kanserinde zerdeçalın etkilerini ispatlayan klinik çalışma, ABD’nin Houston kentinde, M.D. Anderson Cancer Center’da yapıldı. Pankreas kanserine yakalanmış olan kişilerin sadece yüzde 10’u bir yıldan daha uzun yaşayabiliyor. Oysa söz konusu çalışmaya alınan 25 hastanın tamamı çalışmanın sürdüğü 18 ay boyunca yaşamış, bir kişi bile kaybedilmemiş. Bu, son derece önemli bir sonuç!
Zencefil
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında ve enfeksiyona bağlı olarak gelişen öksürüklerde de zencefil kullanmak pratik ve etkili bir yöntemdir. 1 tatlı kaşığı balın içine karıştırdığınız 1 çay kaşığı toz zencefil çocuğunuzun öksürüğünü geçirmeye yardımcı olacaktır. Zencefil, artrit yapan iltihabi reaksiyona karşı da savaşıyor. Yapılan tıbbi çalışmalarla, osteoartrit ve iltihabi romatizmal hastalıklarda zencefilin etkinliği ispatlandı.