Tarikata girmek zaruri midir, tasavvufsuz olmaz mı?
Halk arasında bu tür konuşmalar yapılmaktadır. Ancak bunlar bilinçli değerlendirmeler değildir. Tasavvufla, tarikat kast ediliyorsa herkesin tarikata girmesi diye bir zorunluluk yoktur. Çünkü tarikat özel bir yöneliştir. Fakat tasavvufun geneli kast edilerek böyle bir zaruretten bahsediliyorsa bu, bir anlamda doğrudur. Tasavvufun muhtevası olmadan İslam tamamlanmış olmamaktadır. İhlassız bir ibadet, takvasız bir amel, tezkiyesiz bir ahlak ile ihsana ermemiş bir kulluk eksiktir. Kendini tanımak, Rabbini bilmek, varlığın hakikatine ermek ve böylece ubudiyet sırrına varmak için tasavvuf zaruridir.
Şeyhlerin sahtesi ile gerçeğini nasıl ayırt ederiz? Doğrularını tanımak:
1. Ehl-i sünnet ve'l cemaat çizgisinde sağlam bir inanç, 2. Kitap ve sünnete uygun derin bir ibadet hayatı, 3. Düzgün bir muamelat ve içtimai hayat, 4. Muhammedi bir ahlak.
Reklam
"Kulum bana nafilelerle yaklaşmaya devam eder. Ben kulumu severim. Ben kulumu sevince de onun gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. " Kutsi hadis
Tefsir gibi ilimler Peygamber zamanından bu yana sabittir. Tasavvuf bunun neresinde
Kur'an'da bahsi geçen takva, zikir, huşu, tevbe ve rıza gibi kalp amellerinin nasıl gerçekleşeceğini Kur'an ve sünnetten alıp tatbiki olarak öğreten zahidler ve sufilerdir.
Tekke, Mescid-i Nebevi örneğindeki suffadan alınmıştır. Nasıl mescidin sofasında yatıp kalkan ashab-ı suffa, Allah Rasulü'nün devamlı talebeleri idiyse, aynı şekilde tekkelerin derviş hücrelerinde barınan müridler de tekke şeyhlerinin eğitiminden geçen talebeleridir.
Yunus Emre
Dervişlik dedikleri hırkayla tac değil Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtac değil.
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.