Bu âlemde her ne var ise benim sıfatımdır. Ben olmasam, bir şey olmazdı. Ben hepim yahut hiçim, ben hiçim yahut hepim. Zaten hiç ile hep ayn-ı vahit, şey-i vahittir! Lakin cehl-i fark bir şeyi iki adla yad ediyor!
Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Zevk ve kibirlerinin ihtiyacı olan sanayiye ait olanları diyelim ki bir şeydir. Lakin hak ve hakikate dair ne bilirler? Hiç! Akıl defteriyle hakkı itiraf mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü? Ne konuşalım? Harfleri birleştirmekle hikmet noktası bilinir mi?
"Şu fenâ mülküne ibretle nazar kıl ey can
Gafleti eyle heba, halî değildir meydan
Kani Sultan Süleyman, kani İskender Han?
Sad hezar ömrü sürur ile geçirsen bir an
Ne güle ne bülbüle bâki, a gözüm bağ-ı cihan
Kime yar oldu muradınca felek-i devr-i zaman"
Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkardan, tasdik ile kuşkudan meydana gelmiş bir şey olmuştum. Kalben inkar ettiğimi aklen tasdik eder, aklen reddettiğimi kalben kabul ederdim.
Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun ne anladın? Hiç, değil mi? Insanların bilgileri nedir? Zevklerinin ve enaniyetlerinin ihtiyacı olan sanatlara ait bulunanları bir şeydir. Lâkin hak ve hakikate dair ne bilirler? Hic! Akli denklemlerle hakkı itiraf mümkündür, fakat bilmek anlamak mümkün mü? Ne konuşalım? Harfleri birleştirmekle hikmet noktası bilinir mi?
Sonsuz sanat güzelliğini yalnızca bir noktada arayanlar; insaniyeti, hayatı ve varlığı tek boyutlu bir çizgiden ibaret görenler, henüz insan olabilmiş değillerdir.