bilmediği halde biliyor gibi davranıp konu hakkındaki bilge kimseyi yalancı çıkarmaktan daha çirkin bir davranış yoktur.
Sayfa 143Kitabı okudu
Kim kötülük ederse daha kıymetli olur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Eğer yüz bin altın dinarım olsa ve bunu insanlara paylaştırsam, inanın bana, yine insanlığın çoğu düşmanım olacaktır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Bilgelerden biri şöyle demiştir: "Eğer iştahlıysan kendini kronik bir hasta kabul et!" Yine şunu bil ki aşırı yemek bulantı verir, sonuçta da hasta eder. Hastalık ölüme götürebilir. Kim bu şekilde çok yemekten ölürse basit bir leş gibidir. Çünkü o kendisinin katilidir. Kendisinin katili başkalarının katilinden daha zavallıdır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Çocuklar gibi arsız olmaktan, yırtıcı hayvanlar gibi su içmekten, bağırıp çağırarak bir şey istemekten, çapulcular gibi yağmalamaktan kaçın! Önünden ye, nasibin karşına dikilecektir!
Sayfa 109Kitabı okudu
Bu kuru kalabalığı görüp de
Bir tören var zannetmeyesin,
Ölüler bile daha hayırlıdır
Bu heriflerin her birinden.
Sayfa 78Kitabı okudu
Duga'ya sorarlar:
"Hangi çocuğunu daha çok seversin?"
Duga şöyle cevap verir:
"Küçüğünü severim, ama yalnızca küçükken. Hasta olanını severim, ama yalnızca hastayken. Yanımda olmayanı severim, ama yalnızca yanımda değilken."
Sayfa 59Kitabı okudu
Ya Rabbi, benim hayrımı istemedin herhalde ki beni bu cahil cühelâ ordusunun içine attın!
Sayfa 15Kitabı okudu
Kim inkâr ederse kendine etmiştir!
Sayfa 15Kitabı okudu
Cehennemin yakacağı koca koca kütükler, bu dünyanın liderleri ve krallarıymış!
Sayfa 12Kitabı okudu
İbn Abdirabbih nakleder: Muaviye öldüğünde oğlu Yezid şöyle konuştu: "Dilediğini yapan, mülkü dilediğine veren, dilediğinden çekip alan, dilediğini zelil eden, dilediğini aziz eden Allah'a hamdolsun!" (el-'Ikdu'l-Ferid IV, 153) Şu sözleri duyarın "Bu ne derin teslimiyet yahu!" diyesi geliyor, ama işin hakikatinin hiç de öyle olmadığı ortada.
Sayfa 40Kitabı okudu
Ali bin Ebî Tâlib (ra) dedi ki:
[İşlerin] sonuçlar[ı] hakkında çok düşünen kişi cesaret gösteremez…
Eyleme dökülmeyen sözde hayır yoktur..
"İbn Sinâ'ya, 'Zenginler mi daha itibar sahibidir yoksa âlimler mi?' diye sorulmuş. O da:
"Âlimler," diye cevap vermiş. Devam etmişler:
"Peki, neden âlimler zenginlere daha çok muhtaç oluyor? Oysa zenginler âlimlere bu kadar da muhtaç olmuyorlar."
"Bu, âlimlerin malın ne kadar önemli olduğunu bilmelerinden, zenginlerin ise ilmin değerini bilememelerindendir."
Sayfa 134 - Kapra Yayınları
Bilmiyorum bu gidiş nereye?
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete
Şaşırıyorum peş peşe başıma gelen dertlere
Beni sıkıntıya sokup ömrümü kısaltan afetlere.
Sayfa 161 - Kapra Yayınları