Bu arada, kurulan Kürt Özerk Bölgesi'nden kaygı duyanlara Özal ve diğer yetkililer, bu Bölgede kesinlikle bir Kürt Devleti kurulmayacağı yolunda ABD'nin verdiği «güvenceden» söz ediyorlardı. Oysa aynı ABD, 1963'de Türkler Kıbrıs'da doğranırken havadan müdahale eden Türkiye'ye meşhur Johnson Mektubu'nu gönderiyor, 1974-1978'de tam 4 yıl sürdürdüğü ambargo ile TSK'ni felç ediyor, yıllardır Yunanistan ile 7' ye 10 oranını koyarak TSK'ne sürekli ve dolaylı bir «ambargo» uyguluyor ve Özal'ın da oluru ile çıkardığı Ermeni Soykırım Yasasi ile Türkleri bu kırımın sorumlusu olarak dünyaya ilan ediyordu. Yine bu Amerika, Kıbrıs müzakerelerinde toprak dağıtımında «yüzde 29» formülünün altına inilmiyeceği konusunda 1980'de verdiği güvenceyi 1992'de «O güvence gayri resmiydi» diye yok varsayıyordu. Şimdi kalkıp böyle bir ülkenin güvencesine inanmaya olanak var mıydı? Bu güvenceye dayanarak Çekiç Güç'ün kalmasına sürekli izin verilir miydi?
Sayfa 86 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Özal'ın, «Vatandaşlarımızın soydaşları» dediği Kuzey Irak Kürtleri, Fransa Cumhurbaşkanı'nın eşi Madam Mitterrand'ın Kürt Enstitüsü'nün Türkiye'nin Doğu, Güneydoğu ve Güney illerini kapsayan Kürt devleti haritasını kapış kapış satın alıp evlerinin duvarlarına asıyor ve bu devletin «düşünü» kuruyorlardı.
Sayfa 85 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Reklam
Ayrıca, Özal 3.5 milyon Kürdün hamiliğine soyunurken Kuzey Irak'taki 2.5 milyon Türkmen'i gözardı ederek bunları Kürtlerin insafına bırakıyordu.
Sayfa 82 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Ekim 1992'de, Özal'ın hâlâ «Türkiye istemezse Kürt devleti olmaz» diye konuşmasından iki gün sonra, sanki ona nispet gibi «Kürt Federe Devleti» ilan ediliyor ve Türk sınırına Türkçe yazılmış «Kürdistan'a Hoşgeldiniz» levhası asılıyordu.
Sayfa 81 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Saddam gerçekten de ayaklanan Kürtleri önüne katıp savaşta kendisini arkadan vuran iki komşusu, İran ve Türkiye'ye doğru sürünce bu plan ters tepiyor, Türkiye sınırına yığılan 500.000 Kürt sığınmacı ile yüz yüze kalıyordu. Saddam, Özal'ın Musul-Kerkük düşü ve Saddam düşmanlığına karşı verdiği «Ben Türkiye'ye bir Kürdistan hediye edeceğim ki Musul-Kerkük'e göz koymak nedir anlasın» sözünü yerine getiriyor ve bu büyük göç ile beraber Kürtçülük Sorunu da büyük boyutlara ulaşıyordu. Bir Batılı gazeteci ise, Özal'ın bir koyup 20 almak yerine böyle büyük bir göçle karşılaşmasını şöyle alaya alıyordu «Türkiye dolar yerine Kürt aldı!»
Sayfa 79 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Özal'ın Bağdat'tan dönen yanlış hesabı sonucu, tarihte hemen hiçbir sorunumuz bulunmayan Irak, Türkiye'ye düşman bir duruma getirilirken Türkiye de Saddam ile başbaşa kalıyordu.
Sayfa 79 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Reklam
104 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.