Kulakların anatomisine bakıldığında kıvrımlı, dolambaçlı bir huni gibi olduğunu görürüz. Yapısında zikzaklar vardır ki kelimeler süzülsün, arıtılsın, yalanla gerçeği ayırmak için zamanımız olsun.
Göz- kapaklarımız vardır ancak kulaklarımız daima açıktır çünkü tabiat onların hep açık kalmasını istemiştir. Kulaklar öğrenmeye açılan kapılardır. Ancak her duyduğumuz şey öğretici olmadığından bazı şeyleri duymazlıktan gelmek dinlemenin bilgeliğidir.