Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güzellik nerededir? Diğerleri gibi ölmeye mahkum büyük şeylerin içinde mi, yoksa hiçbir iddiada bulunmadan, anın içine bir sonsuzluk tomurcuğu yerleştirmeyi bilen küçük şeylerde mi?
Sayfa 77 - Kırmızı KediKitabı okuyor
İyileştiremediğim insanları cezanlandırarak kendimi tedavi edemem.
Reklam
Son yaşanırken hakikat ortaya çıkar. Kendini hangi yanılsamayla avutmak istemiş olursa olsun, herkesin son sözü neyse o olur daima.
Hayat nasıl geçiyor? Bu hayalet komedideki rolümüzü sürdürmeye gün be gün çabalıyoruz.
Bir kriz meydana gelip de maskeler düştüğünde -ki faniler arasında bu hep olur- hakikat korkunçtur!
İnsanın açgözlülüğü! Arzulamaktan vazgeçmeyiz, hatta bu bizi yüceltse ve öldürse bile. Arzu! Bizi taşıyan ve çarmıha geren odur. Bizi önceki gün kaybettiğimiz ama güneş doğduğunda yeniden bir fetih alanı gibi gördüğümüz muharebe alanına her gün yeniden taşır. Yarın ölecekken, un ufak olmaya mahkûm imparatorluklar inşa ettirir bize. Sanki bu imparatorlukların pek yakında çökeceklerini biliyor olmamız, onları şimdi inşa etme açlığımız için önem taşımazmış gibi, sahip olamayacağımız şeyi istemenin imkânını bize esinler. Bizi sabahın köründe cesetlerle kaplı çayırlarım üzerine fırlatır ve gerçekleşir gerçekleşmez yeniden doğan projelerimiz olur ölene dek. Ama sürekli arzulamak çok birkinlik vericidir...
Reklam
Dört kişi dört yüz metrekarede yaşarken, yığınla insanın, hatta belki de aralarında lanetli şairlerin de bulunduğu insanların doğru dürüst bir konutlarının bile olmamasını ve on beşinin birden yirmi metrekareye sıkışmasını normal buluyor musunuz? Bu yaz haberlerde, sağlıksız konutlarının merdiveni alev alan Afrikalıların ölüp gittiğini işittiğimizde bu bana bir fikir verdi. Balık kavanozu bütün gün onların burunlarının dibindeyken, birbirlerine hikayeler anlatarak bundan kaçamazlar . Ama benim anne babam ve Colombe okyanusta yüzdüklerini hayal ediyorlar, çünkü onlar mobilya ve tablolarla dolu dört yüz metrekarelerinde yaşıyorlar.
Sayfa 18 - Kırmızıkedi
Ama bu dünyanın prensesler için yaratıldığını kimse söyleyemez. Şunu da belirtmeliyim ki, insan ölmeyi tasarladı diye, çürümüş sebze gibi sürünerek yaşamak zorunda değildir. Hatta tam tersine. Önemli olan ölmek değil, kaç yaşında öldüğü hiç değil, ölürken ne yapmakta olduğudur.
Sayfa 17 - Kırmızıkedi
Gerçekten acı çekmekten nefret ederim. İnsan ölme kararı aldığında, ölümü doğal gördüğünden bunu yapar, dolayısıyla sakin olmalıdır ölüm. Ölmek, nazikçe bir geçiş olmalı, dinginliğe doğru pamuklar üzerinde bir kayış. Dördüncü kat penceresinden kendini atarak intihar eden ya da çamaşır suyunu mideye indirerek, hatta kendini asarak intihar eden insanlar var! Saçma bunlar! Hatta bence müstehcen. Acı çekmekten kurtulmak için değilse, ölmek neye yarar?
Sayfa 17 - Kırmızıkedi
Yaşam saçmaysa eğer, bu yaşamda parlak bir başarı göstermenin başarısızlıktan daha değerli olmadığını belli ki kimse düşünmemiş. Başarılı olmak daha rahat yalnızca. Üstelik bence insan gerçekten farkındalığa sahipse başarı acı verir, vasat zekâlar ise her zaman bir şeyler umar.
Sayfa 16 - Kırmızıkedi
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.