Ruhu esas alırsak, bizler birer ölüyüz; bedeni esas alırsak, diriyiz. Dünyaya geldiğimiz zaman bedenimiz özgürlüğüne kavuştu ama ruhumuz ten kabrine hapsoldu. Ruh açısından şu anda kabirdeyiz, ölüyüz. Beden kabrine girdik, ruhun bedenden çıkıp özgür kalacağı anı bekliyoruz. Ruhumuz bir kere bedenden çıkıp doğsa bir daha bedene geri dönmek ister mi acaba?
Sayfa 45
Bir toz zerresinin rastgele uçmadığına, nereye konacağının bile hesaplandığına inanan, Hakk'ı bulur. Tesadüflerden kurtulmak gerekir. Tesadüfen karşılaşmadık, tesadüfen buluşmadık.
Sayfa 44
Reklam
Neye niyet edersen onu duyarsın. Mutlaka yüzüne söylenmesi gerekmez; iki arkadaş birbirine bir söz söyler, o mesajı sen alırsın.
Sayfa 44
Zaman içinde zaman var. Varlık içinde varlık var. Elmanın çekirdeğinde elma ağacı var. Daha neler var... Bunları herkes biliyor da bilincine eremiyor.
Sayfa 44
Önce, kendi etrafımızda dönerek içimizdeki ekseni bulmalıyız. Kendi eksenini bulamayan ana ekseni bulamaz.
Sayfa 42
Hakikat , andadır. Hakikat, ölümdedir. Ölümü tanımayan, hakikati bilemez. Ölüm, hayatın durma noktasıdır. Sır da oradadır. Ölümü bilmeyen, gerçeği bilemez. Onun için insanın, mutlaka, ölmeden önce ölmesi gerekir. Ölmeden önce ölmek için de kendinden geçmesi gerekir.
Sayfa 42
Reklam
663 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.