Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anneme göre iyi bir insan olmak, Allah eğer varsa onun tarafından sevilmek ve cennete girmek için yeterliydi. Dolayısıyla Allah var mı yok mu sorusuna kafayı takmadan yaşayabilirdik.
Korkması gereken kişiler, asıl dindar görünüp kötü olan, hırsızlık yapan, yalan söyleyen, canlılara eziyet eden, başkalannın hakkını yiyen, zorbalığa özenen bencil insanlardı.
Reklam
Eleştirel düşünmeye cesaret eden bireyler yetiştirme amacı yetkililerin dilinden düşmese de, bunun haya­ta geçirilmesi konusunda pek az kimsenin gerçekten bir çabası var.
Tek bir inancın öğretildiği bir din dersini zorunlu olarak almak bir kimlik dayatmasından başka bir şey değildir.
Allah çocuğa doğa yoluyla değil, dil, toplum, tarih ve hatta siyaset yoluyla ulaşır.
Çocuka kendini kuşatan toplumsal dinsel kurallara ve kurumlara doğa kadar yabancıdır. Bu doğallık, bu kendiliğindenlik Allah'la ilgili tüm inanış ve duygu­ların kültür, tarih, gelenek ve kuşaklararası aktarıma bağlı olduğunun delilidir.
Reklam
Kutsallara saygı, çocuğun kendisinde olmayan, ona ancak dışandan büyüklerin öğrettiği bir şeydir.
Hayatımızı cehenneme çevirmeden mutluluk içinde yaşamak, tüm canlılara saygılı ve iyi davran­mak varken öteki dünyayı özlemeyi pek anlayamıyordum.
Derrida ve Sorumluluk Olarak Avrupa Fikri / Zeynep Direk
Avrupa, akılsallığının hilesiyle kendisini tarihselliğin mükemmel modeli mertebesine yükseltme cüretini kaybetmiştir, çünkü Avrupalı olmayan kültürler onunla bu performansı üstünden ilişki kurmaktan artık yorulmuşlardır. Öyleyse Avrupa’nın bir dolayım bulmasına, Türkiye’nin iyi örnek olarak Avrupa’nın yerine geçmesine pek şaşırmamak gerek. Sonuç olarak Türkiye’nin örnekselliği söylemi Avrupa medeniyetinin İslam medeniyetiyle ilişkisiyle önde gelirliğini koruma eğilimini gizlemektedir. Bu da içinde yaşadığımız çağda düşünceye yeni sömürgeciliğin bir fenomeni olarak verilir.
Derrida ve Sorumluluk Olarak Avrupa Fikri / Zeynep Direk
Akılsallıktan sorumluluğu ve sorumluluğun akılsallığını yozlaşmaya karşı çıkarak düşünmeyi sürdürebilir miyiz? Derrida için en büyük yozlaşma, sorumluluğu, ‘’hesaplama olarak bilmeye’’ indirgemekten doğar. Bundan kaçınmak için sorumluluk tecrübesinin mutlak bir biçimde aporetik olduğunu söyleyecektir: Açmazı açmaz yapan şey bir yandan acil bir yanıt verme talebi, öte yandan bu yanıtın kurala bağlı ve genel olmamasıdır. Yanıtın hakiki bir yanıt olması koşulu, ’’onun karar verilemez olanın yeni bir sınanması içinde meydana gelen kuralsız ve istemsiz bir karar olayına tekil bir biçimde bağlanabilmesidir.’’
540 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.