Kaderinizi şişirmeyin" der öğreti, "size yüklendiğinden fazlasını yapmaya kalkışmayın. " Hayattaki başlıca sağduyu, odaklanmaktır; başlıca fenalıksa dağılmaktır. Üstelik de dağıl­malarımızın bayağı mı yoksa incelikli mi olduğu, mal mülk edinme kaygısına mı, arkadaşlara, sosyal alışkanlıklara, siyase­te, müziğe, yeme içmeye mi yönelik olduğu hiç fark etmez. Bir oyuncağı ve yanılsamayı eksiltip bizi bir parça esaslı iş yapmak üzere evimize götüren ne varsa iyidir. Arkadaşlar, kitaplar, re­ simler, gündelik görevler, yetenekler, pohpohlamalar, ümitler -bunların hepsi hava balonumuzu sallayan, doğru duruşu ve düzgün rota izlemeyi olanaksız kılan dikkat dağılmalarıdır. Seç­melisiniz işinizi; beyninizin alabileceği kadarını almalı, gerisini bırakmalısınız. Bilmekten yapmaya geçiren adımı attıran dirim gücü miktarı sadece bu yolla birikebilir.
Sayfa 75 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Yaşamımız bir ahenk içindedir ve uzaklarla bağlantılıdır. Doğanın düğümü o denli iyi bağlanmıştır ki bugüne dek hiç kimse onun iki ucunu bulacak mahareti gösterememiştir... .
Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Toplumun içrek bir öğretisi bize, bir parça kötülüğün kasları güçlendirmeye iyi geldiğini, aklıselimin ellere ve ayaklara pek yaramadığını, zavallı körelmiş hukuk ve düzen şekilcilerinin yabani keçiler, kurtlar ve ada tavşanları gibi koşamayacağını, tıpta zehirin kullanımı olduğu gibi, dünyanın da düzenbazlar olmadan dönemeyeceğini, toplumsal dayanışma ve birlik beraberlik duygularına pekala kötü kalplilerde de rastlan­ dığını söyler. Haşin özel ve siyasi pratiğin, toplumcu ruh ve iyi komşulukla çakışması hiç de nadir değildir.
Sayfa 68 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Güç, iktidar sahiplerini terbiye eder. Güç, güçlü olanları eğitir.
Sayfa 64 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Yaşam güç arayışıdır; dünya bu unsurla öyle doymuşçasına yoğundur -ve onun içine sızmadığı en küçük bir oyuk veya çatlak dahi yoktur- ki bu yoldaki hiçbir esaslı arayış mükafatsız kalmaz.
Sayfa 57 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Hayret etmem bir kar tanesine, deniz kabuğuna, yaz manzarasına ya da yıldızların görkemine: Benim hayretim, altında evrenin yattığı zorunlu güzelliğedir; her şeyin resimsel olduğuna ve olmak zorunda olduğuna, gökkuşa­ğının, ufuk çizgisinin, gökkubbenin kemerlerinin gözün tabiatına uyan birer sonuç olduğunadır. Baktığım her yerde ihtişam ve zarafet görmekten başkası elimden gelmezken, heves dolu buda­laların beni bir çiçek bahçesini, ışıkla altına bulanmış bir bulutu veya bir şelaleyi takdir etmek için çekip götürmesi gerekmiyor. İçte yatan zorunluluk, kargaşanın çehresine güzelliğin gülünü nakşederken ve Doğa'daki ana maksadı uyum ve neşe olarak dışa vururken, orada ya da burada rastgele bir pırıltıyı seçmek ne kadar da boşuna.
Sayfa 56 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.