Okurken sizi farkında bile olmadığınız eksiklerinizle ya da daha doğru ifadeyle yanlış düşünce biçiminizle yüzleştiren bol bol "aaa hakkaten ya" dedirten şahane bir başucu kitabı. Aykut Oğut' un başarısından söz etmiyorum bile. Bütün kitapları zaten bu tat'ta.
Anlatacağı on sayfa uzattıkça uzatmış tekerleme gibi sık tekrarlardan ibaret..
Kitap için geri bildirim yapmam istendiği için sözümde durup sonuna kadar okudum.
* 82.sayfadaki anlatımla 113. sayfadaki anlatım arasındaki tutarsızlık...
* Şans konusu tartışmaya açık bir durum
* Deneme diye bir şey yok demesinin tutarlı hiç bir yanı yok " bir işin önce teorik eğitimini öğrenirsin sonra pratiğe geçersin buradaki geçen süreç bir deneme aşamasıdır"
*156.sayfadaki anlatıma çok güldüm bu topraklarda alış-veriş kültürü diye bir şey vardır; mağazalarımız, çarşı-pazar öyle samimi, her şey şeffaf ilk söylenen fiyatı ödeyip çıkıyorsunuz etiket yoksa ürün pazarlığa açıktır
181.sayfadaki altın kurala gülmeden geçemedim " ayağını yorganına göre uzat"orjinali budur ve sokakta geçen kime sorsan bilir
184.sayfadaki sevilmeyen iş konusu!! devlet memuru olup da yıllarca aynı işi yapmak zorunda olanlardan emekli olmadan evrenden mesaj alan olmuş mu
Bütün sorunların nedenini kişiye atfedmesine ne demeli bu ne yaman çelişkidir
Amerikadaki yaşantısını paraya çevirmenin akilane tarafı bu olsa gerek Nasreddin Hocanın " ye kürküm ye " hikayesine ne çok benziyor....
Kitabı okumam ise benim için kişisel eziyet oldu))))