Şu dünyada eğer huzur istiyorsan, ya rüya görmektesin ya da gördüğün rüyayı anlatıp durmaktasındır. Huzur ve rahatsa maksadın, her zaman ihtiyat ve temkin üzerine ol ki geçilmesi zor olan sırat köprüsünden gönlü rahat bir şekilde geçesin. Bu alemde gönül huzuruna ve rahatlığına erişmek kabil değildir. Çünkü dünyanın mayasında huzur ve rahatlık yoktur.
Feridüddin-i Attar
"Şayet kıyamet günü Cenâb-ı Hakk, "Bana bak" diyecek olsa, dönüp bakmam. Derim ki: "Göz, sevgide yabancı ve eldir... Zira O'nu dünyada göz vasıtası olmadan görüyorum."
Ferîdüddin Attâr, Tezkiretü'l Evliya
Hazret-i Mevlânâ Eğitim Vadisinde Henüz Otuz Küsür Yaşlarında İken Zâhiri Bilginin Zirvesine Yaklaşır. Alacağı Mesafe Neredeyse Kalmamış Gibidir. Tam O Sıralarda Karşısına Sır Dolu Esrarengiz bir Derviş Çıkar :
Şems-i Tebrizî.
Elini öpüp kaybolur.
Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir.
Nefsi ancak dört şeyle öldürmek mümkündür: sükût hançeri, açlık kılıcı, yalnızlık mızrağı, ve uykusuzluk silahı. Her kim bu silahları kuşanmazsa nefsi asla felâh bulmaz.
( Feriduddin-i Attar- Pendnâme)