Gündelik tarzda etrafınıza odaklanır ve dünyadaki şeylerin nasıl oldu- ğuyla ilgilenirsiniz; ontolojik tarzda "varlık" mucizesinin kendisine odaklanır ve şeylerin var olmasına, sizin var olmanıza hayranlık duyar- siniz.
Şeylerin nasıl olduğu ile yalnızca varolmaları arasında önemli bir fark vardır. Gündelik tarza gömüldüğünüzde fiziksel görünüş, mülki- yet veya saygınlık gibi çabucak unutulan dikkat çelicilere odaklanırsı- nız. Öte yandan ontolojik tarzda yalnızca var oluşun, ölümlülüğün ve hayatın diğer değişmez özelliklerinin daha fazla farkına varmakla kal- maz, anlamlı değişiklikler yapma konusunda daha heyecanlı ve hazır olur- sunuz. Temel insanlık görevimiz olan sorumluluk, bağlanırlık, anlam ve kendini-gerçekleştirmeden meydana gelen özgün bir hayat inşa et- me fikrine sarılmak için acele edersiniz.
Temel insanlık görevimiz olan sorumluluk,bağlanırlık,anlam ve kendini gerçekleştirmeden meydana gelen özgün bir hayat inşa etme fikrine sarılmak için acele edersiniz.
Eğer bir kişinin toplumda başıboş bırakılıp kimse tarafından fark edilmemesini sağlamak fiziksel olarak mümkün olsaydı, bundan daha zalimce bir ceza vermek gerekmezdi.
İrvin D. Yalom'un "Güneşe Bakmak: Ölümle Yüzleşmek" adlı kitabı, ölüm korkusunu ve onun yaşamımız üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyen, psikoterapistlerin, psikoloji öğrencilerinin ve genel okuyucuların ilgisini çeken önemli bir eserdir. Yalom, uzun yıllara dayanan klinik tecrübelerinden yola çıkarak ölüm kaygısını ve bu