Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
🍂Gülten Akın: “Şiir kimseye dokunmuyor ki.” Sine Ergün: Gülten Akın şiiri ellinci yılını devirdi. Okur şiirlerinizle, hem dünyayı algılayışı ve bunu şiire işleyişiyle ayrıksı bir kadın şairin 1950'lerden bu yana yaşadıklarına, duygu ve düşüncelerine tanıklık ediyor hem de bu süreçte yaşanmış toplumsal olayları anımsıyor. Son kitabınız Kuş
Demedim Mi
Demedim mi bu hasret bitirir seni Ay dolanır gider, yalnız kalırsın Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın Demedim mi yüreğim sevme! İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz.... Geri dönen hangi güvercinin var? Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?
Reklam
"Nereden geldiğini, kim olduğunu asla unutma, çünkü etrafındaki kimse unutmaz bunu. Kendi gerçeğini güce çevir. Böylece hakkındaki gerçek asla zayıf noktan olmaz. Gerçeğin senin zırhın olsun ki, kimse seni o gerçeği kullanarak incitemesin." Jon kimseden tavsiye alacak durumda değildi. "Sen bir piç, olmakla ilgili ne bilebilirsin ki?" "Babalarının gözünde bütün cüceler piçtir." “Sen annenin karnından çıkmış safkan bir Lannister’sın” “Gerçekten öyle miyim?” diye sordu cüce alaycı tavırla. “Bunu babama da söylemelisin. Annem beni doğururken öldü ve babam asla emin olamadı.” “Ben annemin kim olduğunu bilmiyorum” “Bir kadın olduğu şüphesiz. Genelde öyle olur. Şunu unutma evlat. Bütün cüceler birer piç olabilir ama bütün piçler birer cüce olmaya mecbur değil” Sonra arkasını döndü ve ziyafete katılmam için salona doğru yürümeye başladı ıslık çalarak. Salonun kapısı açıldığında üzerine vuran ışık avluda kocaman bir gölge yarattı ve bir an için Tyrion Lannister bir kral endamında göründü. - Jon Snow & Tyrion Lannister
"İnci Küpeli Kızın" Gizemi ve Vermeer'i Anlamak…
"Kuzeyin Mona Lisa'sı" lakaplı İnci Küpeli Kız muhtemelen Johannes Vermeer'in en ünlü eseridir.. Tablo, tarih boyunca pek çok insanı büyüledi ve şu anda bulunduğu Hollanda'nın Lahey kentindeki sanat müzesi Mauritshuis'e benzeri görülmemiş kalabalıklar çekiyor. Eser, kızın farklı duruşu, esrarengiz bakışı, renkleri
Bir martı oldum bugün günlük yazdım
... Efil efil bi yel, bisiklet süren yeşil pantolonlu kadın, roman çocuk, serçe şakırtısı, kil saksı, palmiyenin gölge oyunu, pazar arabası, uzak saksafon, turuncu balonlu çocuk, hapşıran, ray cızırtısı, karga, bulut, maskot, "Abi sen ne güzel söz dedin ya", çay ve simit... .
EVRENSEL ATIKLAR BİDONU
Yokluğa alışamadın mı? Ne olduysa kaldın öyle. Takvimleri yırtıp ettim, Alışamadın mı gökyüzüne. Vardı yağmurlar hep yağar, Vardı ağaçlar hep sararır yapraklar. Sen alışamadım mı sen olmaya?
Reklam
Saçına rüzgâr, sesine ışık düşürememek kimsenin Parmaklarını sözüne pınar edememek Uzaklarda bir adamın üşümesi; bir kadın dağlara daldıkça Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması Ayrılık; yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme Yalnızca gölge vermesi ağaçların İyiliğin küfre dönmesi ayrılık Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüş İki adımından birisi insanın, sevincin kundakçısı Hüznün arması, süren korkusu inceliğin Ayrılık, o küçük ölüm; usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan
Senin Korkularını Benim İnceliğimi
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi Ne kapanan kapılar Ne yıldız kayması gecede, ne güz Ne ceplerde tren tarifesi Ne de turna katarı gökte İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine Ardında dünyalar ışıyan camlar
637 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.