İslâmi ölçüler içerisinde hareket edildiğinde kul kolay kolay hastalanmaz, maddeten ve mânen sağlıklı kalır. İbadetlerini günü gününe yapan, Ramazan orucunu tutan, beş vakit farz namazını kılan, verdiği zekâtla fakir fukarayı gözeten, iyiliğin kurumsallaşması, ayakta kalması ve güçlenmesi için elinden gelen her türlü maddi ve manevi gayreti gösteren kimse üzerinde belâ ve musibetlerin hâkimiyet kurması söz konusu değildir.