Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilgi bir başkasına aktarılabilir,bilgelik ise hayır. Bilgelik keşfedilebilir, bilgelik yaşanabilir, bilgelik el üstünde taşıyabilir insanı, bilgelikle mucizeler yaratılabilir ama bilgelik anlatılamaz ve öğretilemez.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
This pleasure also had to be atoned for, this pain also had to be endured, these foolish acts also had to be committed.
Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması iyidir.
Soft’ is stronger than ‘hard,’ water stronger than rocks, love stronger than force. — Yumuşak sertten daha güçlüdür, su kayadan daha güçlüdür, sevgi kuvvetten daha güçlüdür.
Biliyorsun çünkü, yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan güçlü, sevgi zorbalıktan güçlüdür."
Reklam
"Yazmak iyidir, ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir, ama sabretmek daha iyi."
Sayfa 71
Herkes büyü yapabilir, herkes belirlediği hedefe ulaşabilir, yerterki düşünmesini, beklemesini ve oruç tutmasını bilsin.
Sayfa 67
Sevgi avuç açıp dilenilebilir, para pulla satın alınabilir, armağan olarak sunulabilir sana, sokakta bulunabilir, ama haydutlukla ele geçirilemez.
Sayfa 62
Ay ve yıldızlar güzeldi, güzeldi çay ve sahil, orman ve kaya, keçi ve uğurböceği, çiçek ve kelebek güzeldi. Güzel ve iç açıcıydı dünyayı böyle gezip dolaşmak, böyle çocuksu, böyle uyanmış, çevresine karşı böyle kucak açarak, güvensizlikten böylesine uzak. Güneş, insanın başını bir başka türlü yakıyor, ormanın gölgesi bir başka serinlik veriyordu...
Sayfa 54
Reklam
“Kendimden korkuyordum çünkü, kendimden kaçıyordum!”
"Ne sağır, ne körmüşüm," diye geçirdi içinden. "Anlamını çıkarmak istediği bir yazıyı okuyan biri, işaretleri ve harfleri küçümsemez; yanılsama, rastlantı ve değersiz bir kabuk diye bakmayıp okur, inceler ve sever onları, her harf karşısında böyle davranır. Oysa dünya kitabını ve kendi varlığımın kitabını okumak isteyen ben ne yaptım, önceden varsaydığım bir anlam uğruna işaretleri ve harfleri hor gördüm, görüngüler dünyasına yanılsama, dedim; kendi gözümü ve kendi dilimi nasılsa var olmuş değersiz nesneler saydım. Olamaz böyle şey, geride kaldı bu, artık uyandım, gerçekten uyandım ve ancak bugün açtım dünyaya gözlerimi.”
Sayfa 48
Tanrısal varlığın hikmeti burada sarı, orada mavi, burada gökyüzü, orada orman, bir başka yerde Siddhartha olmaktı. Amaç ve töz nesnelerin arkasında bir yerde değil, onların içindeydi, her şeydeydi kısaca.
Sayfa 48
"Kendi hakkımda hiçbir şey bilmeyişim, Siddhartha'nın bana böylesine yabancı, böylesine bilinmez kalışı bir nedenden, bir tek nedenden kaynaklanıyor: Kendimden korkuyordum çünkü, kendimden kaçıyordum! Atman'ı arıyor, Brahman'ı arıyordum; Ben'imi parçalara ayırmak, kabuklarından birer birer soyup almak, bilinmedik özünde tüm kabukların çekirdeğini, Atman'ı, yaşamı, Tanrısalı, o en son nesneyi ele geçirmek istiyordum. Ama bunu yaparken kendi kendimden oldum."
Sayfa 47
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.