"İ'yi de bulursak Kalp Kafa'yı iyileştirecek sözcüğü oluşturabileceğiz." "Ben burdayım." diye bağırdı İ harfi hevesle. "Hangi sözcüğü oluşturacağız birlikte?" "Düşün peşime bakalım!" dedi S harfi gülerek. E, V, G ve İ harfleri el ele tutuşup S'yi takip ettiler. "Bu olur işte! SEVGİ!" diye bağırdı ünlem işareti. Kalp Kafa, ülkesinde yaşayan harflerin kendisini ne kadar sevdiklerini görünce güç kazandı, hastalığını yendi.
Hayallerini seven,umutlu bir kadın...
Adımlarımın sürüklediği bir gölgeden ibaret değilmişim.Orada, gölgeme ışık vurduğu yerde, kendimi görebildim. Seninle vedalaştığım gün, bulut gibi süzülen bir elbise vardı üzerimde. Elbisenin altında, hayallerini seven umutlu bir kadın ...
Reklam
Beethoven'ın sağır olduğunu fark ettiğinde intihar etmemesinin, sevdiklerine umut dolu mektuplar yazabilmesinin sırrı, belki de kendisini olduğu gibi kabullenerek ve hayatına verdiği anlamdan vazgeçmeyerek, içsel çatışmaların üstesinden gelmesiyle mümkündü. Piyanodaki ses titreşimlerini dişlerinin arasında tuttuğu çubukla duyardı.''Dokuzuncu senfoni'' nin sağır bir adamın eseri olmasına mucize deyip geçmek de mümkün;mucizeleri yaratan gücü kendi içimizde duyabilmek de.
Bireyler arabayı kendileri kullanmadığında kaza riskinin arttığına inanmaktadırlar.Hatta tehlike anında sürücü koltuğunda oturmasa da,önündeki hayali frene basarak, kontrolü elinde tutma yanılgısına kapılanlar bulunmaktadır.
Anlamak... Anlama çabasını gösterebilecek duyarlılıkta olmak, bizi zenginleştirir ve güçlendirir.Anlaşılmak, gözümüzde büyüttüğümüz kadar önemli değildir belki de.Anlaşılmak, belki de yalnızca anlayabilmekten ibarettir.
''Peki ne yapayım, öleyim mi? '' diye sordum sana. Ölürsem kırk gün ağlayacağını ,bir türlü ölmediğim için her gün ağladığını söyledin. Ben senin isteklerini hiç reddetmedim.Öldürdüm kendimi.Bugün aynada gördüğüm adam başka biri. Seni, geçmişte kalan, siyah beyaz bir filmden hatırlıyor.
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.