Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yetiş ey keştibânım büsbütün deryada yangın var Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfîhâda yangın var Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı bülbül Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var Kaşınla kirpiğin zülfün beni mest etti ey dilber Değil mestane gözler kâmet-i zîbâda yangın var Muhabbetden yarattı Ol Habîb´i Hazret-i Mennân Değil kim Ol Muhammed Hazret-i Mevlâ´da yangın var Hitab-ı "kün fekân" erdi zuhura geldi akl-ı küll Felekler gulgule düştü kamu esmada yangın var Zemîne indi me´vâdan nice yıllar döküp kan yaş Yalınız ağlayan Âdem değil Havva´da yangın var Nice yıl hasret-i hicran oduyla yaktı Kenan´ı Yanan Yakûb değil gör Yûsuf u Zelha´da yangın var Cihan halk olalı göster bana âsûde ahvâlin Ki yok bir istirahat esfel ü âlâda yangın var Erişti Sâmî-yi Sultân beraber dilber-i rûhân Değil yalınız Erzincan Yemen San'a'da yangın var Bilinmez Salih'in rengi çalınır tablı gülbangı Kurulmuş Kerbelâ cengi yaman gavgâda yangın var
Salih Baba
Salih Baba
Bir yığın topraktı altı üstü Dünya hanına mesken olan yer Kabardı toprağın karnında gazap gülleri Doğdu nihayet üryan sefâletler Ben Filistin'li Muhammed, Ben Filistin'li Zehra Ve ben hiç inmeyen cenaze Suskun ümmet omzunda!
Reklam
Şiir
Yetiş ey keştibânım büsbütün deryada yangın var Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfîhâda yangın var Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı bülbül Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var Kaşınla kirpiğin zülfün beni mest etti ey dilber Değil mestane
Bugün mâh-ı Muharremdir, muhibb-i hanedan ağlar. Bugün eyyam-ı matemdir, bugün ab-ı revan ağlar. Hüseyn-i Kerbela'yı elvan eden gündür, Bu gün Arş-ı muazzamda olan âli divan ağlar. Bugün âl-i abanın gülşeninin gülleri soldu, Düşüp bir ateş-i dilsuz, kamu ehl-i iman ağlar. Bugün Gülzar-ı Muhtar-ı Hüda'ya bir hazan esti, Zemine düştü
Boşlukta sallanan kürre-i arzın Dayanak noktası üç olsa gerek Lakin hakikatı münkir yobazın Kafasına sokmak güç olsa gerek Münkirin farz deyip gittiği Mekke Kazanmak içindir bir gümüş sikke Gururla giydiği bere ve takke Başssız gövdelere taç olsa gerek Erenler yoluna gönül verenin Korkusu tükenir Hakka erenin Gönül kapısında kalbe girenin Yaptığı en makbul haç olsa gerek Göz ile görmeden yalan söylemek Ademi Ademden tefrik eylemek Oruçla Namazla cennet peylemek Tanrı'nın indinde suç olsa gerek Derviş Kemal derki yemişiz taşı Gözümüzden döktük kan ile yaşı Kerbela da İmam Hüseyine karşı Çihat açan Yezit piç olsa gerek
Derviş Kemal der ki yasımız haktır Yürek yarasının acısı çoktur Bizim derdimizin dermanı yoktur Kerbela gününden beri dertliyim
Reklam
Salih Baba Divanı
Yetiş ey keştibânım büsbütün deryada yangın var Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfîhâda yangın var Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı bülbül Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var Kaşınla kirpiğin zülfün beni mest etti ey dilber Değil mestane gözler kâmet-i zîbâda yangın var Muhabbetden yarattı Ol Habîb´i Hazret-i Mennân Değil kim Ol Muhammed Hazret-i Mevla´da yangın var Hitab-ı "kün fekân" erdi zuhura geldi akl-ı küll Felekler gulgule düştü kamu esmada yangın Hitab-ı "kün fekân" erdi zuhura geldi akl-ı küll Felekler gulgule düştü kamu esmada yangın var Zemîne indi me´vâdan nice yıllar döküp kan yaş Yalınız ağlayan Âdem değil Havva'da yangın var Nice yıl hasret-i hicran oduyla yaktı Kenan'ı Yanan Yakub değil gör Yûsuf u Zelha'da yangın var Cihan halk olalı göster bana âsûde ahvâlin Ki yok bir istirahat esfel ü âlâda yangın var Erişti Sâmî-yi Sultân beraber dilber-i rûhân Değil yalınız Erzincan Yemen San'a'da yangın var Bilinmez Salih'in rengi çalınır tabli gülbangi Kurulmuş Kerbelâ cengi yaman gavgâda yangın var
Ben gül bahçesinde koklamadım kırmızı gülleri. Kafes arkasında titreyen gölgelere sevdalanamadım. Ezan benim için okunur. Ama ezanın nasıl bir çağrı olduğunu anlayıp okuyanlar nerede? Gitmek istedim, dur dediler. Sözüm var dedim dinlemediler. Gidersen, yıkılır sur dediler. Sana yasak gurbet, sıla zaten yok, Sevinç boş, gereksiz huzur dediler. Gitmek istedim, git. me dur dediler. Gitme, sus, gülme, ölme dediler. Ölüm kurtuluştur dedi, güldüler.
.... YANGIN VAR
Yetiş ey keştibânım büsbütün deryada yangın var Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfîhâda yangın var Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı bülbül Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var Kaşınla kirpiğin zülfün beni mest etti ey dilber Değil mestane
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.