Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En zor katlanabildiğim şey bu suskunluk. Çünkü hiçbir zaman mutlak bir suskunluk değil.
"... Devlet bana güveniyor ya!" "Eh!" diye başını salladı Diaz, bir ilkokul öğretmeni gibi. "Ama biz devlete güvenmiyoruz." Noter ufacık sulanmış gözlerini ona dikmişti. "Anlamıyorum," dedi, "anlamıyorum. Neye güveniyorsunuz o zaman?" "Kadere. Ama şu anda kaderin rolünü biz üstlendik; yani kendimize güveniyoruz."
Reklam
İnsan savaşmaya karar verdiğinde ne için savaştığına karar vermelidir. Yoksa bunun bir anlamı olmaz. İnsan bir güce karşı çoğu kez gücü kendisi elde etmek için savaşır. Ya da güç kendi yaşamını tehdit ettiği için.
Onu hep geçici olarak kabul etmek gerekir. Geçici olarak, ama her gün ve yeniden. Ver her gün daha da çok. Geçici olarak. Ta ki tüm geçici yaşamımızı yaşamış oluncaya ve sonra güzel bir günde geçici olarak ölünceye kadar.
Onu daha iyi tanımalıyım, kendimi de. Ama nasıl? Sohbetler yeterli olmuyor, sözcükler hiçbir şeyi açığa çıkarmıyor. Bir şey düşünmem gerek. Ama ne?
Şimdi en azından biri beni biliyor. Artık o kadar yalnız değilim.
Reklam
Konuşmak zorundayım. Yalnızca konuşmaktan da fazlası:Harekete geçmeliyim. Yaşamama değecek bir yaşam sürmeyi denemeye cesaret etmeliyim.
Elbette yaşamak da bir tür intihar: Yalnızca dezavantajı şu ki, korkunç uzun sürüyor.
Var olmayan yaşamlarını yaşıyorlar. Ya da belki onlar vardır ama ben yokumdur?
Var olmama. Var olmayanlar toplumu. Dün sokakta var olmayan bir insan, var olmayan ayağıyla var olmayan ayağıma bastı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.