Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçek şu ki, dünyaya binlerce yıldır hâkim olan insanlık, din kitapları esas alındığında, sakat bir ırktır. Hastalıklıdır.
Ve o kadına âşık olacaktım. Sırf bu sihirli gün için bir sürü diyalog hazırlamıştım kafamda. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yoktu. Olsalar bile kitap okumuyorlardı.
Reklam
Yalnızsındır yüzen demirin üstünde hiç olmadığın kadar. Kas konuşur. Silah söyler. Herkes dinler. Hepsi bu. Ne para kalır, ne aile...
Su zehirlidir! İnsanı ilk çağlardaki haline geri götürür. Zaman makinesidir okyanus. Kanunlardan önceki zamanı hediye eder.
Denizde tek bir kıvılcım yeterli olurdu. Çünkü okyanusun böyle bir özelliği vardır. İnsanı delirtir. Karayı unutturur. Ve tabiî ki karadaki değerleri de. Ahlak, iyilik, insaniyet gibi. Ve bir canavarlaşma başlar. Gemi içindeki sayı ne kadar çoksa canavarlaşma o kadar şiddetli olur. Kalabalık ölümdür. Gemide hangi türden insanın olduğunun da hiçbir önemi kalmaz. Eski bir faşistin dediği gibi, “Bir hamal ya da bir profesör. Çok şey fark eder!.. Kırk hamal ya da kırk profesör. Ne fark eder!”
Biz dünyanın muhteşem, harika yerlerini bilmeyiz. Harika yerler yoktur çünkü. Harika insanlar vardır!
Reklam
ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. kendimi bilmeyi bıraktım. ölümü bilmek ve anlayabilmek bile daha kolay. yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya. ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum.
"vücudumdaki dikiş sayısını artık bilmiyorum, hayatımı diktiler, oysa yırtmak için çok uğraşmıştım."
çünkü tek bir nedeni yoktur insanları reddetmenin...
ne yapmak istediğini bilmemek kadar acı verici bir şey daha yoktur...
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.