Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
öyle bir parola ve işaret ki, parolayı soran faraza "anka" işaretini aldı mı, bu işareti "kuş" diye yorumlama hakkını muhafaza etmekte, işareti veren de "anka" sözüyle "zümrüt" dediğini iddia edebilmektedir
Demokrasi oyununu oynayanlar bir kavramın gerçek ifadeleri ile konuşmuyorlar, şifrelerle anlaşıyorlar. Her kelime, her kavram başka insanlar için başka anlamlar ifade ediyor. Bu kaypak zemin üzerinde, herkesin rahatlıkla kullanabildiği bazı ortak anahtar kelimeler var: milliyetçilik, hürriyet, demokrasi, vb.
Reklam
Bilim adamları olsun, onlara özendirilmeye çalışılan kitleler olsun, evvelki asırlara ait dogmaları yıkmışlardır belki, ama bu eski dogmaların bedeli insana yeni bir dogmaya mal olmuştur. Şimdi insanlığın yeni tabusu bilimdir. Bilim, insanın hür düşüncesinin önünde demirden bir köstek gibi duruyor. Ona, her şeyi benim dediğim gibi düşüneceksin, diyor. İnsanı yalnız ve ancak kendi bildikleriyle sınırlandırıyor.
Hadiseye bir başka veçhesiyle baktığımızda, insanın kendi eseri karşısında garip bir bencilliğe, alt edilemez bir gurur hissine kapıldığını da tesbit edebiliriz. Bu yönden de insan, kaçınılmaz olarak, kendisini tanrı yerine koymakta, kendisine tapınmaktadır. Kendisine veya eserine tapınan insan bu halinin farkında mıdır? Usullerden, ayinlerden soyutlanmış bilinçsiz bir tapınma halidir bu. Meydana getirdiği tanrısından duyduğu gurur, onu şüphelerinden arındırmamakta. Tam tersine, ruhunda sürekli olarak şüphe filizleri boy atmakta, Bir yazarın deyişiyle, inanırsa inandığına inanmamakta, inanmazsa inanmadığına... (dostoyevski)
Kavram karıştırmaları yüzünden Müslümanların kafasında meydana gelen teşevvüş (karışıklık), bazı Müslümanların Batı teknolojisinin üretimlerinin gözlerde büyütülmesine yol açmıştır. Bunların önemsenecek şeyler olmadığının anlaşıldığı gün, Müslümanların hayatında yeni bir safha başlayacak…
Sayfa 163 - İz yayıncılıkKitabı okudu
İslam hükümlerinin mahiyeti o hükümleri yaşayan bir cemaat içinde bulunmadıkça tam manasıyla kavranabilir olmaz. Bu hükümler “bilgi şubesi” olarak bilinmez demiyorum. Fakat bu hükümlerin uygulanmasında nasıl işlediğini kavramak ancak İslami bir cemaat yapısı içinde mümkün olabilir diyorum.
Sayfa 60 - İz yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
İslam aleminin bozulmaya, çözülmeye başlama sebeplerinden birisi de, küfrün tek millet halinde telakki edilmesi yolundaki hükmün kafalarda kesinliğini kaybetmiş olmasıyla bağıntılıdır.
Sayfa 42 - İz yayıncılıkKitabı okudu
Dine Allah’ın emri olduğu için ve sırf bunun için inanmak asal bir usul meselesidir. Bu yüzdendir ki, akla, mantığa yahut hikmete ve felsefeye uygundur diye dine inanmak küfür sayılmıştır. Dinin hükümlerine hiçbir sebeple mukayyet olmadan inanmak, inanmayı kendi hakikat içinde yakalamak ve öylece saklamak anlamına gelir.
Sayfa 54 - İz yayıncılıkKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.