Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rasûlullah (s.a.v) aynı şekilde, Ali (r.a.) ve Fâtıma (r.a.)'dan olan torunlarına da büyük bir sevgi besliyordu. Onlar hakkında, "Bana ev halkım içinde en sevgili olanlar Hasan ve Hüseyin'dir" derdi. Üsâme (r.a.)'yi de torunlarından biri sayardı. Çoğu kez Hasan'ı ve Üsâme'yi ellerinden tutup "Allah'ım, ben onları seviyorum, sen de sev" diye dua ederdi."
Sayfa 393
Acı ne yapar? Ben ne yaparım ?
‘’Her acıyla kalbi küçülen insanlar olduğu gibi her acıyla kalbi büyüyen insanlar da vardı.’’ O zaman ; İnsanların deneyimlerine göre çıkardıkları sonuç farklı oluyor o zaman soruyorum doğrulukta yanlıştıkta insanlara göre şekil alan bir durum haline gelmez mi ? Ona göre düşüncelerimiz bizi aynı şeyi yaşasakta farklı yola sokmaz mı ? O zaman doğru birdir diye öğrendiğimiz şey kime göre doğru olmaz mı ? BK.
Reklam
Her ramazanda Cebrail gelir ve hafızasında vahiyden bir bolumün silinip silinmediğini anlamak için Peygamber'i kontrol ederdi. Bu yıl Peygamber (s.a.v) Fâtima (r.a.)'ya gizlice henüz başkalarına söylenmemesi gereken bir sır verdi: "Her yıl Cebrail bana Kur'ân'ı bir kez okur, ben de ona okurum: Fakat bu yıl bana iki kez okudu. Zaman’ımın geldiğini sanıyorum…
KA’BE nin yeniden inşası
Duvarların üstünden ilk taşı alan, Muhammed (s.a.v.)'in büyük annesi Fatima'nin erkek kardesi Mahzam'lu Eba Vehb idi, fakat o taşı alır almaz, taş elinden kurtulup tekrar eski yerine dôndü. Bunun üzerine hepsi işe de-vam etmekten korkarak Ka'be' den kaçtılar.
Yuva
Hatice kocasına bir eş olduğu kadar, onun en yakın arkadaşı ve ideallerini ve isteklerini paylaşan bir dostu idi. Acılar ve kayıplar olsa da evlilikleri çok mutlu geçiyordu. Hatice, Muhammed'e (s.a,v.) altı çocuk doğurdu, iki erkek ve dört kız.En büyük çocukları Kasım adında bir oğlan çocuğuydu. Bundan sonra Muhammed'e Ebü'l-Kasım (Kasim'in babasi) denmeye başlandı. Fakat çocuk iki yaşını doldurmadan öldü. Ikinci çocukları Zeyneb adinda bir kizdi. Onu üç kiz çocuğu daha ta-kip etti: Rukiyye, Ümmü Gülsum ve Fätima. Son çoçukları ise yine çok az bir sûre yasayan bir erkek çocuğuydu.
2020 1-) Gelibolu + 2-) Bozkurtlar(ölümü,diriliyor)++ 3-) Delikurt+ 4-) Simyacı+ 5-) 1984 6-) Hayvan çiftliği 7-) Yaşamak+
Reklam
Vakit Yaklaşır!
Peygamber (s.a.v) Fâtıma (r.a.)’ya gizlice henüz başkalarına söylenmemesi gereken bir sır verdi: “Her yıl Cebrâîl bana Kur’ân’ı bir kez okur, ben de ona okurum: Fakat bu yıl bana iki kez okudu. Zamanımın geldiğini sanıyorum.”
Sayfa 559
Hz. Fatıma
Peygamber (s.a.v.) Fâtıma (r.a.)’ya da şöyle demiştir: “Sen, İmrân’ın kızı Meryem hariç, Cennet’teki kadınların en üstünüsün.”
Sayfa 555
Ebû Süfyân
Ebû Süfyân şimdi de kucağında Hasan’la yerde oturan Fâtıma (r.a.)’ya dönmüştü: “Ey Muhammed (s.a.v)’in kızı!” dedi. “Küçük oğluna, tek tek insanlar arasında himaye kurmasını emret ki, sonsuza dek Arapların başkanı olabilsin.” Fakat Fâtıma (r.a.), çocukların himaye edemeyeceklerini söyledi. Ebû Süfyân tekrar Ali (r.a.)’ye döndü ve ne yapması gerektiği konusunda ondan yalvararak yardım istedi. “Başka çaresi yok” dedi, Ali; “Sen kalkıp tek tek insanlar arasında himaye kurmalısın. Sen Kinâne’nin başkanısın.” Ebû Süfyân, “Bu bana bir şey kazandırır mı?” diye sordu. “Vallahi zannetmem” dedi. “Fakat bence yapabileceğin başka bir şey yok”. Bunun üzerine Ebû Süfyân, mescide gitti ve yüksek sesle: “Dinleyin, ben insanlara teker teker himaye veriyorum. Muhammed’in de beni onaylamaktan geri kalacağını zannetmiyorum” dedi. Daha sonra Peygamber (s.a.v)’e gitti ve, “Ey Muhammed! Benim verdiğim himayeyi reddedeceğini zannetmiyorum” dedi. Fakat Peygamber (s.a.v) sadece şu cevabı verdi: “Ey Ebû Süfyân! Bu senin düşüncen.”
PEYGAMBER KIZI OLSADA İLKELERDEN ASLA TAVİZ YOK!
Aşırı fakirliklerini gidermek için Ali (r.a.) su çekiyor ve taşıyor, Fâtıma ise buğday öğütüyordu. “Ellerim kabarıncaya kadar öğüttüm” dedi bir gün Ali’ye. Ali de ona: “Ben de omuzlarım ağrıyıncaya kadar su çektim. Allah, babana birçok köle vermiş; git ve onlardan birini hizmet etmesi için iste” dedi. Fâtıma hemen Peygamber (s.a.v)’in yanına gitti. Babası onu görünce: “Seni buraya getiren ne küçük kızım?”diye sordu. Fâtıma babasına duyduğu saygıdan evdeki niyetini söyleyemedi ve “Seni selamlamak için geldim” dedi. Eli boş dönünce Ali (r.a.) ona “Ne yaptın?” diye sordu. “İstemeye utandım” dedi, Fâtıma (r.a.). Bunun üzerine ikisi birlikte gidip Peygamber (s.a.v)’e isteklerini bildirdiler. Fakat Peygamber (s.a.v), onların hizmetçiye diğerlerinden daha az ihtiyaçları olduğunu öne sürerek isteklerini geri çevirdi. “Onları size verip de Ehl-i Suffe’nin açlıktan kıvranmasını istemem. Onları besleyecek kadar gelirim yok. Sadece elimdekini avucumdakini satarak onları besleyebiliyorum” dedi.
Sayfa 281
Reklam
Fedakârlıklar
Fâtıma (r.a.), evlenmeden önce bir bakıma Ehl-i Suffe’ye ev sahipliği yapıyordu. Fedakârlıklar, Peygamber (s.a.v) ve ailesinin güncel yaşamının bir parçası olduğu halde Fâtıma, şimdiye kadar eksikliğini hiç hissetmediği bir sorunla karşı karşıyaydı. O, hiçbir zaman kendisine yardım eden ellerin eksikliğini duymamıştı. Kardeşi Ümmü Gülsüm’ün yanı sıra Ümmü Eymen de her an yardıma hazırdı
Sayfa 280
462 syf.
6/10 puan verdi
30 yaşındaki Lena, Viyana'da yaşayan, orta sınıfa mensup bir doktora öğrencisidir. Modern Avrupalı bir yaşam tarzına sahip olan genç kadın, içindeki boşluğu, bağımlısı olduğu esrar ve kendisine uygun olmayan erkeklerle birliktelikler yaşayarak doldurmaya çalışmaktadır. Ancak Lena'nın kalbi, Avusturya'nın ve modern hayat tarzının sınırlarının ötesindeki ruhani yurdunun özlemini çekmektedir. Zira ne arkadaş çevresi, ne de büyük bir aşkla sevdiğine inandığı Aziz, içindeki boşluğu doldurmaya yetmemektedir. Lena, tez çalışması için geldiği İstanbul'da bambaşka bir dünyayla karşılaşır. Sıcak dostluklar kurar, tasavvufla tanışır. "Ruh şahin gibidir. Beden ise pranga... Zavallı ayağı bağlı, kanadı kırık mahluk" diyen Hz. Mevlânâ'nın yörüngesine girer; yaralının ruhunun iyileşmesini, özgür kalıp uçabilmeyi arzular. Yani hakiki aşkı... Bu arada Lena'nın aklından bir an olsun çıkmayan Aziz'in hayatı bambaşka bir rotaya yönelmiştir. Avusturya asıllı sosyolog yazar Fatima Martin'in romanı, İngiltere'de 2008 yılında Müslüman Kadın Yazarlar kategorisinde Yılın Kitabı ödülüne layık görüldü...
Hakikati Arayan Kadın
Hakikati Arayan KadınFatima Martin · Kaknüs Yayınları · 201110 okunma
Her acıyla kalbi küçülen insanlar olduğu gibi her acıyla kalbi büyüyen insanlar da vardı...
Hakikat ancak kalple anlaşılır, asla akılla değil.
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.