Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tüm günler aynı biçimde akıp gitmekte. Dayanılmaz biçimde birbirine benzeyen ve o oranda boş ve anlamsız günler ve geceler. Başı sonu belirsiz, ağır, çok ağır ilerleyen bir cenaze korteji düşün!
·
Puan vermedi
Sahaf birinin bana sattığı bir kitaptı, beyazıtta. Iyi ki almışım. Dialogların çok olduğu kitapları daha çok seven ve akıcı bulan biri olarak beğendim. Bu kitabın taninır, popüler ya da gündemde olmamsı üzücü. Bir savaş hikayesi.
Mezarda Hayat
Mezarda HayatStratis Mirivilis · Can Yayınları · 200933 okunma
Reklam
326 syf.
·
Puan vermedi
20. yüzyıl Yunan edebiyatının önde gelen yazarlarından Stratis Mirivilis’in, 1910’ların başlarındaki Balkan Savaşlarını konu alan Savaştan Korkuyorum adlı romanı, savaş karşıtı edebiyatın en etkileyici yapıtlarından biridir. Andon Kostulas adlı çavuşun cepheden sevgilisine yazdığı mektuplardan oluşur.
Savaştan Korkuyorum
Savaştan KorkuyorumStratis Mirivilis · Can Yayınları · 198216 okunma
Zannediyorum ki, insanlar içlerinden toptan yok etme sar'asını çekip attıklarında, yaşamları boyunca utanmaları için sadece bu neden yetecektir :Savaşa zavallı hayvanları da sürüklemiş olmaları. Zannediyorum ki, İnsanlık Tarihi'nin en karanlık noktalarından biri de bu olacaktır.
Askerlerin büyük bir kısmı da, zamanı öldürürken bitlerini de birlikte öldürürler. Bu, öylesine bir uğraş ki, bahislere de dönüştü. Üç ya da dört biti yakalayıp hepsini birlikte palaskanın üstünde tırnaklarıyla öldürürler. Öldürürken de, yüzlerinde öylesine düşman bir ifade var ki... bizleri kahreden o onanmaz sıkıntıyı öldürürlermiş gibi...
·
Puan vermedi
Çok güzel çok beğendim tavsiye ediyorum.....................................................................................................................................,.............,.,.,.,.,.,..,.,.,.,.........
Post Avcısı
Post AvcısıStratis Mirivilis · Can Yayınları · 20076 okunma
Reklam
Hayvanlar
Savaşta hayvanlar! Sabahtan beri sadece bunu düşünüyorum. Pekiyi... biz insanlar... çıkarlarımız, ideolojilerimiz, sapıklıklarımız, coşkularımız, büyük hayallerimiz var... ve, bütün bunlardan pekala, savaş hazırlanıp doğabilir. Kaldı ki zoru gördüğümüzde, kurtulmamız için bin bir ayak oyunumuz da var. Ama... ya, bizlerle savaşmak için işin içine soktuğumuz zavallı hayvanlar? Zannediyorum ki, insanlar içlerinden toptan yok etme sar'asını çekip attıklarında, yaşamları boyunca utanmaları için sadece bu neden yetecektir: Savaşa zavallı hayvanları da sürüklemiş olmaları. Zannediyorum ki, insanlık tarihinin en karanlık noktalarından biri de bu olacaktır.
Kazmak
Bombanın düşmesinden sonra, yaşam daha da acı bir hal aldı. Artık, hepimiz savaşı tattık... ve onun kanlı tadı dilimizden çıkmaz oldu. Ama, verilmiş olan tüm izahlara rağmen, askerlerin de başlarını sallayarak onları kabul ettiklerini göstermelerine rağmen; basit ruhlarda daima yanıtsız bırakılan bir soru kalır: "Öyle ise, neden bizler burada çivilenip durduk da, savaşmadan teker teker avlanıyoruz?"
Kızıl Kaftanlı Ölüler Öldüklerinde
Böyle saatlerde sana "bunu yapman gerek" diyecek o kimse varsa, sana "ateşe atla!" dese dahi isteğini zevkle yerine getirirken kendisini hemen tanrılaştırır ve seni ateşe attığı için de, yaşlı gözlerle ona şükredersin.
Gelincik Tepesi
Beraberce yemek yedik... ve hiçbirimiz diğerinin lisanını bilmeden saatlerce konuştuk... Ve, mükemmel bi şekilde birbirimizi anladık. Sevgi ve düşmanlığın lisanı uluslararasıdır... Herkes karşısındakini anlar...
129 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.