‘’Janos Boka gözlerini sıraya dikmiş düşünüyordu:
Basit çocuk ruhunda derinden derine bir şeyler değişiyordu:
Hayata dair, hani içinde hepimizin bazen kederli, bazen neşeli köleler olduğumuz hayata dair, bazı gerçekleri kavramaya başladığını hissediyordu.’’
Son sayfadaki bu sözlerle incelemeye giriş yapmak istedim, Pal Sokağı Çocukları. Kendi dünyaları içerisinde yaşayan, kendi saf ve masum güzelliklerini ve küçük şımarıklıklarını gördüğümüz bir grup çocuğun hikayesi. Nemecsek’in cesurlu gururlu tavrı, Boka’nın sahiplenici ve liderlik tavırları ile diğer tüm ‘’Macun Derneği Üyeleri’’nin temiz gönüllerini ve ‘’Kızıl Gömlekliler’e’’ karşı gelişlerini okurken kendimi hikayenin içerisinde Budapeşte’deki bu Pal Sokağında buldum.