Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşk başka bir şeydir. Bazen gördüğünüz rüyanın içimdeki Mor bir şemsiye, bazen mesafelere inat yanı başınızda duran bir gazoz kapağı, bazense zamanın içinde saklanan gizli bir zamandır aşk.
Başka Bir Şey
Başka Bir Şey
174 syf.
9/10 puan verdi
Kitap ana kahraman Eleftheria'nin torunlarına, ikiz kardeşleriyle olan anılarını anlatmasıyla başlar. Eleftheria'nın hayallerini, ikizlerle olan diyaloglarını, arkadaşı Vita ile dertleşmelerini, kitaba adını veren mor şemsiyeye ulaşma çabalarını keyifle okudum. Ve tabi ki üst katlarında oturan Bay Marsel'in Eleftheria'nın yaşıtı olan yeğeni Benoit'u unutmamak gerekir. Bende derin hisler bırakan bir kitap oldu. Keyifli okumalar...
Mor Şemsiye
Mor ŞemsiyeAlki Zei · Bu Yayınevi · 201240 okunma
Reklam
İkide bir aynı soruyu sorarak Benoit'yı deli ediyordum. - Şiştim mi? - Hayır, diyordu iyice kontrol ettikten sonra.
Sayfa 132 - BU Yayınevi
Ben hemen banyoya, süngerimi ısırmaya koştum. Adaya gitmeyecek, yanaklarım şişecek, hediye paketi gibi başıma mendil bağlanacak ve gece gündüz daracık bir odada ikizlerle mahsur kalacaktım. "Neden... neden..." diyerek hıncımı zavallı süngerden çıkardım.
Sayfa 131 - BU Yayınevi
Bir gün ters başladı mı gece yarısına kadar ters gider.
Altı yıl beklemem gerekiyordu! Koca bir hayat! Ben Bay Marsel gibi değildim, her şeyin bir an önce olmasını istiyordum. Ama bütün güzel şeyler için bir ömür boyu beklemem gerekiyordu.
Reklam
Bir filmi, üzerime midye gibi yapışmış ikizlerle balkondan sarkarak değil de başından sonuna kadar bir sandalyede oturarak seyretmeyi nasıl da özlüyordum.
Sayfa 25 - BU Yayınevi
Kahvede fakirden başka kimse yoktu. Pantolonlu hanım iskemlelere Eyüp oyuncağını yeni görmüş bir frenk çocuğu gibi baktı. Ahali bu tuhaf şeylerin üstüne nasıl oturuyor diye güldü. Sungur Bey seneye varmadan burada plaj mı nedir, nevzuhur bir deniz hamamı yapacağını söyledi. Sarı şemsiye şuraya, kırmızı şemsiye buraya... Kahvenin kendisi mor-yeşil... Yerlerin de üstüne kum dökeriz, diye hanıma anlattı durdu. Nihayet fakiri de gördü. İltifat buyurdu. “Sence köy halkının en çok neye ihtiyacı var baba?” dedi. Ben de, “Efendim, köy yalın ayak başı kabak, sarı-kırmızı şemsiye bizim için kel başa şimşir tarak gibi olur,” dedim. O, “Senin aklın ermez. Buraya plaj yaparsam akın akın paralı müşteri gelir, ahali para kazanır, gözleri dünya görür,” dedi. Ben, “Size âlem efendim, bu yeni şeylere bizim gibi köhnelerin aklı ermez,” dedim. “Aferin baba,” dedi, “her ihtiyar senin gibi düşünse, işi aklı erenlere bıraksa biz dünyanın en medeni milleti oluruz,” dedi. Ben de, “Efendim, bizim kadar medeni millet dünyada yok,” dedim. Kızacak sandım, fakat güldü. Hoşuna gitti. Uzun uzun sohbet ettik. — Ne konuştunuz? — Meraklı adam. Herkes hakkında malumat istedi. Bir hayli sizin korudan bahsetti. Sahiplerini sordu. Kızlardan biri: “Bu koca yerde bir tek aile mi oturuyor?” diye sordu. Pantolonlu hanım: “Âlâ hayvanat bahçesi olur,” dedi. Sonra...
102 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.