Halide Edip Adıvar'ın hayatını anlatan, otobiyografik bir anı kitabı.
.
.
Çocukluğundan başlayan, ilk gençlik yılları, evliliği, yazar ve eğitimci kişiliği kendi ağzından anlatılırken, yakın geçmişimizin önemli olay ve kişilerine de ışık tutuyor. Halide Edip olurkenki yıllarda doğu ve batı etkisini gösteriyor.
.
.
Kitabın dili ağır olmakla birlikte (eski Türkçe sözlere sıkça yer verilmiş, kaleme alınırkenki dili korunmuş) arkasında yer verilen sözlükten epeyce faydalandım. Tarih severlerin keyifle okuyacağını düşündüğüm bir kitap...
.
Mor Salkımlı EvHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20183,563 okunma
Acaba bu hayata arkasını çevirip bir hücrede yaşamak mı yoksa hayatın bütün meşakkatlerine, maskaralığına göğüs gererek insaniyete hizmet ederek ölmek mi daha büyük bir muvaffakiyettir?
Acaba bu hayata arkasını çevirip bir hücrede yaşamak mı yoksa hayatın bütün meşakkatlerine, maskaralığına göğüs gererek insaniyete hizmet ederek ölmek mi daha büyük bir muvaffakiyettir?
Halide Edip' in çocukluğunu anlatan kitapta son dönem Osmanlıcılık görüyoruz. Yazarın babasının erkek evlat sahibi olmak için 3 kez evlenmesini okurken ayni zamanda kızlarının eğitimi ve meslek sahibi olmasını isteyen bir adama da tanıklık etmekteyiz. Yaşanan ittihat ve terakkicilerin darbesi ve yazarın ülkeden kaçması bunu yaparken Arap toplumu ile batı toplumunu yakından incelemesi. Hepsinin kitapta mevcudiyetini görürken kitabın çok ağır dille yazılması okumasını zorlastirmaktadir.
Mor Salkımlı EvHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20183,563 okunma
Hristiyan kilisesinin ayin Türkçe olarak yapılırdı. Hatta eskiden tercüme edilmiş bir de Türkçe İncileri vardı. Bir genç papaz Atina'da tahsilini yapıp döndükten sonra, kilisede Rumca vaaz vermeye başlayınca bütün cemaat " Babanın dilini söyle " diye haykırmışlardı.
Hayri Efendi, Evkaf mekteplerinde başladığı ıslahatı ilerletmeye zemin ve zaman bulsaydı, bugün hepimizin yürekte bağlı olduğu Cumhuriyetin " Laiklik" reformu büyük bir sarsıntı yapmadan gecerdi.
Her demokraside sivil idare amirleri baştan ayağa kadar hiçbir yerden emir beklemeden cemiyet içindeki ayaklanmayı veyahut insan munasebetlerindeki yolsuzlukları hiçbir siyasi tesiri tabi olmadan önlemek mecburiyetindedir.