Garip ata binse derler eşektir Devletli eşeğe binse at olur
Gözel Sen
Gün hançeri gökten yere inende, Güne karşı doğan Ay'ı gözel sen Usta Cabbar işi, sincap cübbesi, İsfihan’dan gelir yayı, gözel sen Saçbağın ucunun sim işmesi Üstünden yol geçse, zordur aşması, Ağzın ab-ı hayat, Zemzem çeşmesi, Kevser bulağının layı, gözel sen Kızıl desem, kızıl; al desem, al sen, Hindistan’da şeker, Bulgar’da bal
Reklam
Aşkı yoksa meğer yanar çıraklar? Aşka düşse kuşlar inler, kurt ağlar Eğilir heybetli kudretli dağlar Taşlar çöker çekebilmez bu derdi. (İlk mısrada geçen çıraklar dilimizde çerağ olarak telafuz edilen ışık manasındaki kelime olsa gerek)
76 syf.
10/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Türkistan'ın kıymetli şairi Mahdumkulu'nun birbirinden kıymetli şiirlerinin yer aldığı değerli bir kitap.Bu güzel şiirler gah Karacaoğlan'a gah Şehriyar'a sizi alıp götürüyor; gah Seyrani gibi zalimlere meydana okuyor. "Ya Yaradan etme namerde muhtaç Düşmesin bir işim zalıma benim" Halk şiirini sevenlere Mahdumkulu'nu muhakkak okumalarını tavsiye ederim. Sadeleştirilme yüzünden bazı yerlerde ahenk bozulmuş.Mesela "Bu Ağıza" isimli şiirin ayağı cihana, zebana diye devam ederken ikinci mısrada geçen ve şiiri bozan "ağıza " kelimesinin aynı manadaki "dehan" kelimesini sadeleştirilmek için kitabı hazırlayan tarafından yerleştirdiğini tahmin edebiliyorsunuz.Ancak şairin dili o kadar kuvvetli ki sadeleştirilme okuma zevkinizi bozmuyor o kadar. Aşağıdaki linkten Mahdumkulu'nun şiirlerinin yer aldığı başka bir eserin pdfsine ulaşabilirsiniz. google.com/url?sa=t&source...
Görkemli Türkmen Ozanı Mahdumkulu
Görkemli Türkmen Ozanı Mahdumkuluİrfan Ünver Nasrattinoğlu · Özen Matbaası · 19902 okunma
Ahvalini beyan etsem dünyanın Derim ki, yaşamak bir ganimettir İyiyi kötüyü tanımak için, Hayır ganimettir, şer ganimettir. Feleğin yüreği taştan yapılmış, Ömrünü azaltır hem bahar, hem kış. Nefis olan yerde ne akıl, ne huş*
Eğer bir ordunun yoksa serdarı, Yol gider, sağ ile solu tanımaz. Gurbet ellerinde azap çekmeyen, Hısım, akrabayı, eli tanımaz. Kış cefasına dayanamayalar, Yazın sefasına hasret kalırlar. Arı neşterinde acı zehir var, Zehiri göremeyen balı tanımaz. Akıl olur mu keyiflide, mestte, Ar, namus arama alçakta, piste. Tutsak eyleseler demir kafeste, Bülbül feryat eder, gülü tanımaz. Kalsan kuru yerde, düşsen de derde, El açıp yalvarma, hiçbir namerde. Kendi aç da olsa, iş düşse de merde, Açar ceplerini, pulu* tanımaz. Olmaz güzelliği ceylansız çölün. İnsansız kalanın, ördeksiz gölün, Seydi, kim kahrını çekmezse elin, Erkânı bilemez, yolu bulamaz. *Pul: Para
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.