tek kelimeyle muazzam ötesi bir kitap. yazarın araştırmalara dayalı varsayımları ve ortaya koyduğu öngörüler neticesinde bir şeyler değişmediği takdirde dünyayı bekleyen büyük tehlikeler o kadar ikna edici şekilde aktarılmış ki insanın dehşete kapılmaması işten bile değil. 6-7. yüzyıllarda insan ırkının büyük kısmını katleden, 14. yüzyılda avrupa nüfusunu yarıya düşüren, yeni dünyada bir soykırıma yol açan ve günümüzde dahi varlığını hala güçlü bir şekilde devam ettiren virüs ve bakterilere gereken önemin tam olarak verildiği müthiş bir eser. hastalıkların yol açtığı sosyolojik ve psikolojik bozukluklar, ırk ve sınıf ayrımlarının derinleşmesi, insanın insana yabancılaşması gibi birçok önemli noktayı gözler önüne sermesinden ötürü kitap akademik sıkıcılıktan uzaklaşarak rahatça okunan ve ufuk açan bir düzleme oturmuş. özellikle bu covid pandemisi günlerinde insanların asıl korkması gereken şeylerin neler olduğunu daha net şekilde anlamasını sağlaması bakımından da oldukça önemli bir eser. kitabın ortaya koyduğu sonuçlara göre tıpkı kendisinin ve sevdiklerinin sonunu getiren victor frankenstein’in canavarı gibi insanoğlunun yaratığı olan ölümcül virüs ve bakteriler de insanlığın sonunu getirecektir. son olarak da ‘insanın kendi eliyle kendisini katledecek canavarı yaratmasının öyküsü’ cümlesi herhalde kitabı kısaca özetlemeye yetecektir.