Bu sabah öldüm ben
Oysa benim adım da ölmez ağacı,
Zeytin ağacıyım ben.
Öldüğümde daha gün doğmamıştı.
Karanlığın en derin,serinliğin en keskin zamanıydı.Yüzyıllardır yaşadığım bu ovanın en sevdiği saatleriydi.
Merhaba size bir kitap önerebilir miyim?
Oo bakıyorum da minik beyimiz, küçük hanımımız doğaya pek bi ilgili. Elimde tam da ona göre bir kitap var,Taze bitirdim...
Nice Nine'nin Zeytini...
Anlatması pek keyifli konusu da bir o kadar önemli ve özenle işlenmesi gereken. Konumuz, gözbebeğimiz Zeytinlerimiz,Zeytin ağaçlarımız. Güvercinin uzattığı dal,simgesi barış olan. Canım ülkemin şarkılara kadar gelen zeytin piyasası. Piyasa dedim,bilerek, öyle inanıyorum çünkü.Bir sözümüz var,suyunu çıkardın hee,heh utanmasam onu da yapacağız diyeceğim ama zeytin bu o da vardır da ben daha görmemişimdir.
Zeytin ağaçları önemi tartışılmaz derecede büyük bir konu, mirasçımiz olan çocuklara da önemini aktarmak boynumuzun borcu,bu kanaatteyim...
Fakat efendim gel gelelim bu öyküde ben bunu göremedim. Bilir kişi olduğum söylenmez elbette fakat bir çocuk kitabı konusu ne denli önemli ve çarpıcı olursa olsun bence 'bu sabah öldüm ben'diye başlamamalı başta. Özenle işlenmeli çocuklara mesaj kötücül dil ile yazilmamalı , öğretilmek istenen inceden verilmeli.İnce düşünülmeli.Bence yani...
Neticede üzülerek söylüyorum ki beni tatmin eden bir öykü olmadı,beklentimin çok daha altında kaldı.
Zeytin ağacını öyküleştirdiği için şahsım adına Şafak Okdemir'e teşekkürü borç bilirim.
Hoşça, sağlıkla ve aşkla kalın
Yapılaşma, şehirleşme ile birlikte çocukların dışarı çıkamayıp sosyalleşememesi ve aynı apartmanda komşu olup birbirlerinden bir haber olmalarını anlatıyor yazar kitapta. Maalesef günümüzde çocuklara özgür alanlar bırakılmadığı gibi yan komşuya bile gönderirken binlerce kez düşünüyor insanlar. Aman gözümüzden ayırmayalım derken çocuklarını belki de TV-bilgisayar-telefon bağımlısı yapıyor ebeveynler... Anne değilim ama kirlenmiş bunca zihniyet varken belki ben de böyle bir ebeveyn olacağım. Sanırım son sokağa inip gece yarılarına kadar oyunlar oynayan, komşuya gönül rahatlığıyla emanet edilen biz 90'lı nesiller olduk. Bizden sonrakiler de TV-bilgisayar çocuğu... Ya da yazarın da dediği gibi Şehir Çocukları...
Keyifli okumalar.
Nitelikli görsellerin bulunduğu, Şafak Okdemir tarafından yazılan ilk baskısı 2017 eylülde çıkmış çocuk kitabıdır.
Çocuklarla çalışacaksanız eğer, kitaptaki görselleri iyice incelemelerini sağlayın. Ozellikle çocuk çizimlerinin hepsi birçok duyguyu barındırıyor. Görsellerle ilgili sorular sorarak gelişimlerine katkıda bulunabilirsiniz.
