Sivas kongresi tamamlanmış, Ankara'ya dönmüşlerdi. Elde avuçta ne varsa tükenmişti. Ekmek almak için fırına ödeyecek paraları bile yoktu. Sofraya bulgurdan başka konacak yemek kalmamıştı. Mustafa Kemal bankalara borçlanmayı reddediyordu. Özel kalem müdürü Mazhar Müfit Kansu kürklü paltosunu sattı, satılabilecek bi o kalmıştı, anca birkaç gün
Tanışıp ayrılan -iki ayrı doğru, dürüst ve iyi insan; yirmi yıl sonra bin bir zorlukla
buluşup evlenirler. Bu sadece aşk değildi. Aşk üç adım ötede biterdi. Düşünce
düşünce birliği idi.